BAĞIMSIZ ADAYA DESTEK VEREN

BAĞIMSIZ ADAYA DESTEK

İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hasan Uysal’ın da aralarında bulunduğu bir grup eski ilçe başkanlarının Selçuk Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Hüseyin Vefa Ülgür’ü desteklediklerini kamuoyuna duyurmuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde daha önce iki dönemde ilçe başkanlığı yapan Uysal’a EFESİNSESİ olarak sorduk: Neden Bağımsız adaya destek verdiniz?

Uysal yaptığı açıklamada aday belirlemelerinde Ankara’nın değil o kentte yaşayan insanların belirleyici olması gerektiğine vurgu yaparak “ Uzun yıllardan bu güne kadar partimin her kademesinde görev aldım. Bu yaşadığım süreç içerisinde partimde gerçek anlamda demokrasinin işletilmesi için hep katkı koydum. Yerel adayların o kent insanı tarafından belirlenmesini hep savundum. Partimin temel ilkelerine uymayan hemşericilik, kişisel dostluk ve yakınlıkların atamalarda etkili olmaması içinde hep mücadelem oldu. Çünkü bu ilişkiler bizi sağ partilere benzetir. Bunun böyle olmaması için de ilçe başkanlığı yaptığım süreçte de dikkat ettiğim, önem verdiğim hususlardandı. Kısacası söylemimiz neyse eylemimiz de o olmalı” diye konuştu.

ADAYLAR ANKARA’YI MESKEN TUTUYOR

Yerelin sesi yeterince duyulmayınca aday isimlerin Ankara’yı mesken tuttuğunu söyleyen Uysal; “Tüm bu parti içerisindeki yanlış gidişat beraberinde yanlış örgütlenmeyi oluşturduğu içinde haliyle beraberinde yanlış atamalar partililerimizin önüne kondu. Tüm bunlar yaşanırken bir grup partili arkadaşım ile günü birlik Selçuk’un durumunu anlatmak üzere Ankara’ya gitme sorumluluğunu hissederek yola çıktık. İlçemizde ve partimizde yaşanan sorunları yetkili birimlere anlattık. Geçtiğimiz beş yıllık süreçte birlikte yönetimin olmadığını. Ortak akıldan uzaklaşıldığını Belediyenin ve partimizin sanki bir aile şirketi haline dönüştüğünü ifade ettik ”dedi.

TEHLİKEYİ GÖRDÜK

Selçuk’ta bir değişim olmazsa bu yanlış gidişe dur diyecek birçok arkadaşımızın olduğunu hatta elimizdeki anket sonuçlarıyla durumu aktarmak istedik. Partimizin mevcut oy oranını da anlattık. Kaldı ki biz bu ilçede yaşıyoruz. Olup bitenleri hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla yeni bir yüz ile seçime gitmemizi, mevcut başkanımızın atanması durumunda seçimi kaybedeceğimizi; Hatta bağımsız bir adayın çıkmasına yol açacağını ifade etmemize istinaden birer çay içip geri dönmek durumunda kaldık. Biz üzerimize düşeni yapıp gördüğümüz tehlikeyi anlattık” dedi.

SEÇMEN DAYATMAYI SEVMEZ

Bizler, partimizin veya partililerimiz oligarşik bir yapı içerisinde yönetilmemesi ve aynı zamanda ilçemizin yönetiminin bu yapıdan kurtulmasını istedik. Bugün gelinen noktada partimizde  uzun süre emek vermiş, çeşitli görevlerde bulunmuş bir arkadaşımız bağımsız aday olmuş.O  olmasaydı mutlaka bir başka arkadaş olacaktı. Çünkü Selçuk seçmeni dayatmayı sevmez. Geçmişte de bunun örneklerini yaşadık. Arkadaşımızın aday olmasına sebep yanlış yönetim anlayışı ilçe sanki bir hanedanlık anlayışı havası ile yönetilmek istenmesi. Bu da yönetilemeyen bir ilçeye müdahale etme zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Ben ve arkadaşlarımın yaptığı bundan ibaret. Hepimiz üzerimize düşeni yapıp bu yanlış gidişi sonlandırmalıyız. Geldiğimiz noktada bizim gibi düşünen sosyal demokratların bağımsız aday etrafında birleşmesinden başka bir seçenek kalmadı.

TEK ÇİZGİMİZ ORTAK AKIL

Bağımsız aday arkadaşımız Ülgür ile görüştüğümüzde ortak aklın olmazsa olmazımız olduğunu ilettik. O da yeni yönetim anlayışıyla Selçuk’u Selçuklularla yöneteceğini anlattı. Yaşadığımız süreç bize ders oldu. Yetki verdiklerimiz yetkilerini farklı amaçlar doğrultusunda kullandığında hep karşılarında olduk. Tek çizgimiz ortak akıl. Günü geldiğinde verdiğimiz yetkilerin geri alınması için mutlaka yeni bir yol açabileceğini gerçek sosyal demokratlar iyi bilir. En büyük yetki Selçuklu vatandaşlarımızın vereceği yetkidir” şeklinde konuştu.