MUSA ÇAM SELÇUK KONGRESİNDE NE ANLATMAK İSTEDİ
“ Partide demokrasi, ülkede demokrasi ”
MUSA ÇAM SELÇUK KONGRESİNDE NE ANLATMAK İSTEDİ
Geçtiğimiz hafta Selçuk CHP ilçe kongresine gittim.
Arka koltuklardan bir iki sıra ve Meclis üyelerinin oturduğu koltuklar hariç Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Meclis ve Toplantı Salonu doluydu.
Koltuklar yetmemiş yan tarafa da misafirler için sandalyeler dizilmişti.
Müzik eşliğinde sallanan bayraklar salonda bayram havası estiriyordu.
Ama siyaseten aynı hava maalesef yoktu.
Görev alanlar dışında bir heyecansızlık çökmüştü salona.
Salonda belediye başkan yardımcılarından (biri hariç) temizlik işlerine basın ofisinden belediyenin şirket müdürüne varıncaya kadar herkes “görevinin başındaydı” .
E neticede kongre salonu da belediye binası değil miydi?
Elbette tüm bunlar Filiz Başkan’ın isteğiyle olacaktı.
Selçuk Efes Kent Belleği ‘n de delege seçimi olurda belediye binasında kongre niye olmasın.
Siz değil miydiniz Filiz başkanın partili Cumhurbaşkanı eleştirilerine gülen…
Buyurun alın size nur topu gibi bir “partili belediye”
Her neyse…
Asıl konumuza döneyim.
Asıl salonu heyecanlandıran biri vardı kablosuz mikrofon elinde kürsünün soluna doğru gelip partililerin gözünün içine baka baka seslenen…
Hatipliği ve partililerle olan yakın temasından dolayı CHP’ lilerin ağabeyi kardeşi ve de yoldaşı olduğunu biliyordum.
O’nu ilk defa 2014 yerel seçimlerinde ilçe seçim kurulunda görmüştüm. AK Partili vekil Ali Aşlık ile aynı odada çay içiyorlardı. Her iki vekilde partilerinin sandıklarının güvenliğini kovalıyordu.
Evet, ilk defa orada gördüğüm eski vekil Çam’ı daha sonraları ilçedeki birçok cenazenin mezarına toprak atarken de gördüm.
Ahde vefası ve parti sadakatini biliyordum ama ahde vefasını da bizzat yaşayarak görmüş oldum.
Birkaç yerde tokalaşmış olsak ta beni tanımaz. Sakın ağabeyine “kıyak geçiyor” diye düşünmeyin.
Gördüğüm tabloyu aktarıyorum.
Sadece o salonda Sayın Çam’ın anlatmak istediklerini burada dile getirirken sizlere kişiliği hakkında da birkaç kelam etmek istedim.
Evet, Çam o salonda ne anlatmak istedi:
Cumhurbaşkanlığı sürecinden tutun da 6’lı masanın genel başkan tarafından düzgün yönetildiğine kadar birçok şey anlattı. Genel Başkanın üzerine düşeni yaparken diğerlerinin yapmadığını vs anlattı. Ama asıl vurgulamak istediği mevzuyu üstüne basa basa söyledi.
“Partide demokrasi, ülkede demokrasi”
Ülkede demokrasi eleştirisine siyaseten normal bakabiliriz ama partisinde demokrasi istemesi ilginçti.
Birçok şeyin doğru gitmediği belliydi zaten.
Peki, partideki bu sorun nasıl çözülecekti?
Ön seçimde 1. Çıkan Çam’ın neden aday gösterilmediğini bilmiyordu. Kendisi de dile getridi.
Başvurduğu halde son seçimde aday gösterilmemesi de anlaşılabilir bi’şey değildi.
Ha bu arada Selçuk’taki bazı CHP ‘liler de gençlik aşılarından bahsederek sosyal medya hesaplarında süslü cümlelerini denk geliyorum. Yeri gelmişken onlara da bir çift sözüm var.
O kadar gençlik aşısından bahsedebilme cesaretiniz var tamam genel başkanınıza sesiniz çıkmayabilir ama 7 dönem vekil olan evet yanlış okumadınız 7 dönem vekil olan ve 70’ine merdiven dayayan Sayın Öztrak için de bi’çift sözünüz olsun!
Keşke tüm partilerde Sayın Çam gibi vefalı olabilse…
Adam hangi CHP programına baksan bir yerinde var.
Eylemlerde var…
İlçelerdeki kongrelerinde var…
Cenazelerde var…
Var da var.
Ve istediği de sadece parti üyelerinin söz sahibi olması.
Ama asıl üzücü olan da Çam ‘ın tüm partililerin özlemini dile getiren ve salonda heyecan oluşturan o konuşmasına rağmen sonrasında da onun sözlerini boşa çıkarmaya çalışan bir divan başkanı görev yapıyor olmasıydı.
Sayın Çam’ın o sözünü tekrar ederek noktalayayım “ Partide demokrasi, ülkede demokrasi ”
Not: Divan başkanı CHP Selçuk İlçe Başkanı İpek Onbaşıoğlu ile İzmir il yönetiminde birlikte görev yapan Sayın Aygül Eryılmaz eğer size yönelik cümlem de yanlışlık varsa (05323264130) arayın buraya “özür” notumu büyük harflerle yazarım.
