ÖZ VATANINDA PARYA

Bir annenin hüzünlü hikâyesi

Eğitim Yayın: 27 Eylül 2025 - Cumartesi - Güncelleme: 27.09.2025 12:37:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Takip EtGoogle News

ÖZ VATANINDA PARYA: Bir annenin hüzünlü hikâyesi

Anlatacağım olay İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanıyor…

Annenin adı Derya Palabıyık.

Derya hanım biri 19.08.2014 tarihinde Aydın Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde Abdulkadir adında diğeri de 21.07.2016 tarihinde Ege Üniversitesi’nde Yusuf Muhsin adında iki erkek çocuk dünyaya getirir.

Her iki çocuğunun da şuan resmi nikâhlı olduğu Ali İhsan Palabıyık üzerine kaydedebilmek için yaptığı hukuk mücadelesinde maalesef bugüne kadar bir arpa boyu yol alamamış... 

Anne ayrıca önceki eşinden 22.06.2006 doğumlu Muhammet’inde velayetini üstlenmiş durumda.

Ne hazin bir durum ki; anne Abdulkadir ile Yusuf Muhsin’in T.C. Kimliğini bir türlü çıkartamıyor. T.C. numaraları olmadığı için de ne resmi eğitim alarak diploma alabiliyor ne de çocuklarına eczaneden bir tablet antibiyotik. Sebebi sisteme on bir haneli T.C. numarasının girilememesi.

Şuan Selçuk Belediye Başkanı olan Filiz Ceritoğlu Sengel de annenin başkan olmadan önce avukatlığını yapmış. Boşanma davası sürecinde çocuklar hiç konu edinmemiş.

Annenin 2015 yılında önceki eşiyle ilgili başlayan boşanma davası 9 celse sonrasında nihayet 2017 yılında sonuçlanmış. Boşanma işlemi gerçekleştikten sonrada 2014 ve 2016 yıllarında dünyaya getirdiği çocuklarının babasıyla yani Ali İhsan Palabıyık ile resmi nikahını kıyabilmiş.

ÇOCUKLARIN EĞİTİM ALABİLMESİ ANAYASAL HAKLARIDIR!

Annenin bahse konu iki evladının biri ilkokul diğeri de ortaokul çağında.

Boşanma aşamasında dünyaya gelen bu çocukların yaşananlarla ilgili hiç bir günahı olmamasına rağmen anne çocuklarının kimliklerinin olmadığı için Cumhuriyet İlkokuluna “misafir öğrenci” statüsüyle alındığı ancak T.C. No olmadığı için sistemden diploma alamadıklarını anlatıyor.

Anne, ortaokula yazılması gereken çocuğuna ilkokul diploması olamadığı için doğal olarak ortaokula kaydedemediğini dile getiriyor. Ve yaklaşık 9 yıldır hukuk mücadelesi veren aile eski bakan Veysel Eroğlu dahil kapısını çalmadığı yetkili kalmamış.

Selçuk'ta ikamet eden Türk aile her fırsatta başta DNA olmak üzere her türlü yasal işleme hazır olduklarını ifade ediyor.

Netice itibariyle ebeveynlerin bugüne kadar sürdürdüğü hukuksal süreçler hangi aşamada olursa olsun bu çocukların eğitim alması “anayasal zorunluluktur” (Md.42).

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mı bu sorunun çözümüne yardımcı olur yoksa T.C. Milli Eğitim Bakanlığı mı bilemem. Ama büyüklerin yaşamlarındaki yanlışların bedeli bu çocuklara ödetilmemeli…

Bu çocukların bir an önce resmi kimliğine kavuşması için gereken yapılmalı ve eğitimlerine resmen başlayabilmeliler. Kendi vatanlarında “vatansız” ibareli işlem yapılmamalı. Şairin dediği gibi “öz vatanında parya” bir yaşam bu çocuklara reva görülmemeli…

Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanının 2025 versiyonunu bu çocuklara yaşatmak bırakın yasal durumu vicdanları kanatan bir durumdur.

Çocukların eğitim alabilmelerinin çözümünün bir an önce bulunabilmesi umuduyla esen kalın.

 

Mehmet Durmuş / 27.09.2025

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (1)
Ülkü Yaldız
27.09.2025 16:15
Bu durumda bir çok aile var kanunların değişmesi mağduriyetlerin düzeltilmesi adına güncellenmesi gerekir
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.