Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
26 Şubat 2024 - Pazartesi

Seçimler yaklaşıyor…

Unutmayın; İnsanın en güzel sesi içindedir.

Yazar - Tılsım Hanım'ın Taneleri (Nilgün Yiğitoğlu)
Okuma Süresi: 11 dk.
Tılsım Hanım'ın Taneleri (Nilgün Yiğitoğlu)

Tılsım Hanım'ın Taneleri (Nilgün Yiğitoğlu)

efesinsesi.com@gmail.com -
Takip EtGoogle News

Sevgili Selçuk ve değerli Selçuklular:

Ben her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi vatanımın her karış toprağına ve milletine aşık bir bireyim. Benim nereli olduğum, nerede doğduğum hiç önemli değil. Önemli olan ülkeme aşk ile bağlı olmam. Ama yurdum insanının bir türlü bu nereli olduğu konusuna takılıp doğup yaşadığı bölgeyi takıntılı olarak sahiplenmesi ve bunu toplumda ağzını doldura doldura söylemesi. Örneğin ben bunu "en çok ben Selçukluyum, ben Selçukluyum " söyleminde iliklerime kadar yaşıyorum. Bu beni çok incitiyor. Neden mi? Nedeni çok basit çünkü vatanımın her karış toprağındaki insan eğer vatanımı seviyorum diyorsa benim için bir değerdir ve çok kıymetlidir. Bu topraklar düşmandan temizlenirken sadece burası benim memleketim, burayı düşmandan kurtarmak istiyorum, başka yerde savaşmam denilmemiştir. Herkes Türk, Kürt, Çerkez, Arnavut, alevi, sünni kim var ise bu vatanın aşığıdır. Herkes bu uğurda canını ortaya koymuştur. Bu yüzden en çok sevmediğim olay ben şuralıyım ben buralıyım diye memleket insanını ayrıştırmak. Önemli olan vatandaşların yaşadığı mekânlara, ilçelerine katkılarıdır.


Selçuk’un kaybedecek zamanı yok
Ben Selçuk ' ta doğmadım. Babamın işi nedeniyle İstanbul'da dünyaya gelmiş, İzmir’de büyümüş, farklı memleketlerde kamu görevi yapmış bir insan olarak ki Selçuk ' a 14 sene kamu hizmeti veren bir kişi olarak Selçuk özelindeki yerel seçimlerle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istedim. Benim amacım: Şu başkan kazansın, şu oy alsın diye kimseyi desteklemek değil; Selçuk ' un kaybedecek zamanının olmadığını hem adaylara hem de değerli halkımıza hatırlatmak.

Siyaset; çok iyi anladığım, kamu yönetimi mezunu olmam ayrıca sosyolog olmam nedeniyle gerekli bilimsel eğitimi almış olmamdan kaynaklanan bilinçle çözümleyebildiğim ancak siyasi çirkinliklerin çok döndüğü, çok yapabileceğim bir konu değil. Buna rağmen artık bazı şeylerin kahvelerde, sokakta ya da içki masalarında konuşulması yerine bazı çözüm önerilerinin sağlanabileceği mecralarda konuşulması gerektiğinden bu konulara değinmek istedim.

Yarış adil olmalı, iyi olan kazanmalıdır.

Siyasette kendi rahatları, kişisel kazançları, makam beklentileri ve menfaatleri için sağdan sola soldan sağa yer değiştirmeyenlere helal olsun diyorum. Karakterli insanların ilkeleri vardır. Siyasi seçim mücadelesinde herkes anayasal hakkı olan seçme ve seçilme hakkını kullanmalı. Kadınlara da pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Sadece kadın ya da erkek olması gerekmiyor.  Yarış adil olmalı, iyi olan kazanmalıdır. Kendine güvenen rakiplerine saygı duyar ve engeller çıkarmaya çalışmadan eşit şartlarla yarışır.

Gelelim siyasi duruş tartışmasına: Bir insan dünyaya gelir gelmez sağcı - solcu, inançlı - inançsız gibi değerlerle seçim yaparak doğmuyor.  Doğru olan, her zaman hakka ve hukuka riayet ederek yaşamak. Bir zamanlar siyaseten sağ görüşten olanlarla sol görüşten olanların bile sokakları farklıydı. Yıllar sonra eski günleri konuşurken nasıl ötekileştirildiklerini, hepsinin ortak dileğinin ülkeye iyi şeyler yapabilmek, iyi duygular yaratabilmek için çalıştıklarını konuşunca anladılar.  Ama düşmanlar o kadar güzel oyunla kardeşi kardeşe kırdırdılar ki hiç birisi anlamadı. Bu yüzden dürüstçe insanları sınıflara ayırmadan çalışarak ülkemize yararlı olmaya çalışmak, körü körüne benim partim senin partin dememek, iyi olan hizmetlerde birleşmek, kötü olanın yanında olmamak, yanlışa yanlış diyebilmek en önemlisi.

Her insanın bir zaafı vardır

Her zaman söylerim; her insanın bir zaafı vardır, kimini parayla kimini gönlüne girerek avlarsınız. Yani demem o ki herkesin yumuşak bir karnı vardır. Ben bu konuda Mehmet Durmuş Bey ' i hep örnek almış ve takdir etmişimdir. Hayırları olan ama bunu insanların gönlünü kırmadan ancak kafasına yatmadığı bir şeyler gördüğünde "Ben de başımı alıp çeker giderim " diyecek kadar onurlu bir insandır. Maddi menfaati olacak iken bile elinin tersiyle iterek gidebilecek kadar cesur, güzel yürekli bir insan. Bunun yakından şahidiyim. Böyle insanları parayla satın alamazsınız ama bir söz ile gönlüne dokunabilir, doğru olduğunu düşündüğünüz yere çekebilirsiniz. Hakkını teslim etmek istedim. Hem çalışma hayatında hem de aile hayatında duruşu olan bir insan. İşte bu yüzden ben saygı duyuyorum böyle insanlara.
 

Önemli olan kişiler değil, olgulardır

Bu gözler neler gördü, bu kulaklar neler işitti, halkın içinde gezen biri olarak ben şok oldum, inanamadım. Geçmiş seçimlerde siyasette kimler kiminle oldu benim bile başım dönüyordu. En çok da aday adayları arasındaki kıskançlıklarla “beni aday yapmadılar” diye partisine kızıp rakip partiye kapı kapı oy isteyenler de gördü, duydu bu insan evladı. Herkes yaşattığını yaşarmış.  Bizim için olgular önemli, kişiler değil. Bize haksızlık yapılınca bas bas bağırıyoruz adalet hak hukuk diye kendi çıkarlarımız, kıskançlıklarımız için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Ben olamadım, ben kazanamadım, o da olmayacak diye farklı partiye çalışmak ne kadar etik? Bunu yapan insanlar etikten, doğruluktan, dürüstlükten bahsedemez.

Kimin ne kadar davasına bağlı olduğunu Allah çok iyi biliyor. Kulları kandırmak çok kolay, Allah’ı ya da vicdanınızı nasıl kandıracaksınız? O aynada her yüzünüze baktığınızda aklınıza gelenleri ben bile düşünmek istemem.

Ceketimi koysam devri bitti

İnsanın en güzel sesi içindedir. İçi ona en güzel cevabı verir. Belediye başkanlığı gönüllerin başkanlığı olmalı. İşte en büyük güç; hayatını, eserlerini insanlığa sunmayı sağlayan bu güçtür. Başkanlık bir makamdır; geleni ağırlar, gideni uğurlarsan ona başkanlık denmez.  İnsanlar seni bilmiyor olabilir, sen kendini biliyorsun. O yeter. Selçuk bir marka şehirdir. Siz diğer şehirlere nazaran daha çok çalışmalı, daha çok emek vermelisiniz. Belediyecilik kendi için değil, kent için çalışmayı gerektirir. İlkeli siyasetin gereği; dürüst davranmaktır. Sözde değil, özde samimiyet. Zaten merak etmeyin, o beğenmeyip küçük gördüğünüz halk var ya oylarıyla öyle bir cevap verir ki arkasından bakıp kalırsınız. Hiçbir partinin seçmeni aptal değildir. Ceketimi koysam devri bitti. Sağ ve sol seçmen artık eski kafada değil, oylarıyla sağ gösterip sol çakarlar haberiniz olsun.

Selçuk’un acil ihtiyaçları…

Selçuk için acil olan kapalı spor salonu,  yüzme havuzu değildir. Sosyal projeler de önemli ama ona gelene kadar çok lazım olan, partiler üstü olması gereken kocaman bir hastane projesinin desteklenmesi, çok kaliteli bilgi seviyesine hitap edecek iyi bir fen lisesi ya da Anadolu lisesi gereklidir.  Selçuk ve civar ilçelerin çok başarılı çocukları onlara uygun puanlı okullar olmadığı için ailelerinden uzakta yatılı okulda okumak zorunda kalıyor. Mesela benim oğlum İzmir'de yatılı okumak zorunda kaldığında yeterince gençlik çağında beraber olamamanın burukluğu içinde yaşadım hala içimde bir acıdır. Benim oğlum gibi birçok çocuk aynı kaderi yaşıyor maalesef. Ayrıca daha önceki belediye başkanına defalarca söylememize rağmen üniversite öğrencilerine yurt gerekliliği... Birçok çocuk şu anda üniversiteyi kazanıp Selçuk ' taki evler pahalı olduğu için, yurt problemi olduğu için üniversite okumayı bırakıp eğitim hayatını yarıda kesiyor. Uzay çağında olmamıza rağmen kadınları korumak adına kadın sığınma evi projesinin harika bir proje olduğunu düşünüyorum. 
Ay iktidar partisi yapmasın, ay muhalefet partisi hizmet getirmesin engel olalım. Geçin bunu... Artık bu kafadan çıkmak lazım. Hele ki kırmızı çizgim hastane sağcıya da solcuya da Alevilere de Sünnilere de Türk Kürt Laz Çerkez Arnavut göçmen herkese lazım. Burada şunu da söylemeden edemeyeceğim: Bu hastanenin yapılmasını geciktiren herkesi Allah'a havale ediyorum.  Tam donanımlı bir hastane olmadığı için yolda hayatlarını kaybedenlere Allah rahmet eylesin, sebep olanlar da Allah'ın huzurunda hesabını versin inşallah çünkü benim babam da iki kere kalp krizi geçirdi ölümden döndü hastane hastane dolaştırıldı. Selçuk 'ta yeterli donanımda, büyüklükte hastane yapılmadığı için.

Adaylara tavsiyem

Benim bütün adaylara tavsiyem kısır döngü tartışmalara girmeden sağlıklı ve huzurlu bir seçim olması. Sonuçta kim kazanırsa kazansın halkın menfaatlerinin kazanması en mühim olandır. Bu seçim o kadar güzel bir yarış olacak ki bir tarafta sağ bir tarafta sol ve bağımsız bir aday. Bu arada Sayın Hüseyin Vefa Ülgür başkanı da kutluyorum.  Büyük bir yürek isteyen bağımsız belediye başkan adaylığı önce kendisine, sonra demokrasimiz adına hayırlı uğurlu olsun. Çok düzgün bir yol haritasıyla bütün engelleme girişimlerine rağmen, hukuka uygun saygılı duruşu takdire şayan... Sadece amacına, hedefine kilitlenmiş sesiz ve kaliteli bir yarışa giriyor kendisini yürekten kutluyorum.
Bütün adaylar bizim için ayrı ayrı demokrasimizin değerleri...
İyi olan kazansın.

Kalın sağlıcakla...

#
Yorumlar (3)
İsmail Karabel
26.02.2024 21:25
Kaleminize sağlık Nilgün hanım. Tahlil edip, teşhisi koymuşsunuz, tedaviyide umarım artık yaparlar.
Uğur Fırat
26.02.2024 19:45
Kaleminize sağlık çok güzel ifade etmişsiniz.
Mehmet
26.02.2024 13:58
Doğru sözlere yorum yapmak gerekmez .emeğinize kaleminize sağlık teşekkürler.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.