Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

O GÜZEL MENDERES YOK ARTIK!

Ziraat Mühendisi Yağız Tortu Selçuk’un kanayan yarası K. Menderes’i kaleme aldı.

Gündem Yayın: 20 Ekim 2024 - Pazar - Güncelleme: 20.10.2024 16:07:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Takip EtGoogle News

O GÜZEL MENDERES YOK ARTIK!

Ziraat Mühendisi Yağız Tortu Selçuk’un kanayan yarası K. Menderes’i kaleme aldı.

Nehrin yolculuğunu, uğradığı çevre kirliliklerini küresel ısınma faktörlü iklim değişikliğinden insan eliyle yapılan katliamı tek tek anlattı.Tortu yazısında çözüm önerisi olarak “Kirlilik nasıl bir anda başlamadıysa temizlikte öyle olacaktır” diyerek “umutsuzluk yok. Topyekûn dur demeliyiz” diye açıklıyor.

İşte Tortu’nun kaleminden  Küçük Menderes:

 

Bugün günlerden adı küçük kendi büyük olan Küçük Menderes.

Küçük Menderes nehri Ege Bölgesinin sayılı yüksekliğine sahip olan Bozdağların zirvesi ile karşısında yer alan Kumpınar Tepesi arasındaki Karakoyun Yaylasından doğar. Bu akışın başlamasının ardından önemli yerleşim yerlerine uğrar. İlk durağı Kiraz ve son durağı Selçuk ilçesidir. Yaklaşık olarak 180 km’lik bir yol izler bu Menderes. Bu uzun yolculuk esnasında birçok kola ayrıldığı gibi bazı barajlarında dolması sağlar, aynı zamanda Ege Denizi’ne ulaşana dek birçok koldan beslenir. Nehrimiz en çok kış yağmurlarıyla beslenir, kaynağına yakın 1000 rakım üzerindeki kar kitlesininde payı yıl içindeki akış rejiminde söz sahibi konumdadır.

Küçük Menderes nehri aslında biraz asidir de. Kış aylarında akışı güzel yaz aylarında ise neredeyse kuruma noktasındadır. Bu asiliği neticesinde ilkbaharda akış çok iken deltasında birçok göle ev sahipliği yapar. Nehir akıp gittiği yerlerde adeta bir bereket getirir. Taşınmasının en iyi yolu nehir olan alüvyon toprak taşınımını kusursuz bir şekilde gerçekleştirir. Bunu yaparken de büyük bir ders verir aslında. Hatta ve hatta yüzyıllar süren alüvyon toprak taşıması sonucu devrinin en önemli liman kenti olan Efes Liman Kenti’ni denizden 6-7 km uzaklaştırmıştır. Aslında buradaki bu olayda çok büyük bir derste var (tabi konuya kendini verene).

Doğa her zaman galip gelmiştir kıssadan hisse.

Bu arada yıllar ilerledikçe özellikle küresel ısınma faktörlü iklim değişikliğinden en çok etkilenen nehirlerimizden biridir.

O GÜZEL MENDERES YOK ARTIK!

Bugün değinmek istediğim asıl konu ovaların can damarı olan Küçük Menderes’in kirliliği. Büyüklerimizin anlattığı o güzel menderes yok artık. Neredeyse hiçbir canlılık yok içinde. Canlılık olmadığı gibi akan sıvının ne olduğu belirsiz açıkçası. Bu kirliliğin sebebine indiğimizde tablo çok acı. Güzelim menderes o kadar çok beldeyi tarayıp geçerken hoyratça atılan atıklar, fabrika artıkları, bilinçsiz durumlar cabası. En temeldeki kirliliği fabrikalardan sonra görüyoruz. Demek ki burada değinilmesi gereken konu farklı. Ne olurdu filtrasyon sistemleri olsa, ne olurdu ki atıklarını arıtabilseler. Sadece fabrikalar değil yanlış anlaşılmasın tarım arazilerinin çöpleri de buna dahil. Bir damlasının birçok canlının hayatını tehlikeye sokan kimyasalların ambalajları dahi bu nehirde. Öyle bir rengi var ki artık siyahtan daha siyah. Kuş bakışı baksak denizle buluştuğu yere, o renk en iyi ressamın paletinde yoktur eminim. Hele bir de kokusu, o kokusu yok mu en derin uykuyu bölecek güçte.

TOPYEKÜN DUR DEMELİYİZ!

Buna dur demenin zamanı çoktan geldi geçiyor. Sadece bir ilçe değil geçisin olduğu tüm ilçelerin; belediyeleri, ziraat odaları, ilçe tarımı, bağımsız kuruşlar her şey ve herkes bu konunun sorumlusu olmalıdır.

Görüyorum zaman zaman numune alımlarını, dere yatak ıslahlarını ama bunlar çare olmuyor. Ne çıkıyor bu işlemlerin sonucunda. İlk temizlenme yapılıp baraj açıldığında, bugünü ovada çiftçilik yapan herkes hatırlar taşkın yapmıştı. O kirli su tek seferde kaybolup gitmiştir açık denize. Dedim kendi kendime galiba düzelecek. Keşke ısırsaymışım dilimi de eski haline bu kadar hızlı dönmeseydi.

GEÇ KALINIYOR

Bu doğa kirliliği ile ilgili elbette vardır bir çalışma ama uygulamaya geçilmedikçe geç kalınıyor. Benim küçük kentim tek başına kirletemez ki bu denli bir nehri, zaten kirli geliyor. Bazı noktalarda aktif tarım yapılan yerlerde ürün yetiştirmede kullanılıyorsa bu akan sıvı. Eyvah o ürünleri tüketenlerin haline. Akan sıvıda su diyemiyorum, periyodik tablonun tüm elementleri var sanki.

Son zamanlarda ilk başta değindiğim gibi iklim değişikliği sebebiyle yaz aylarında iyice kurumaya gidiyor gidecek… Demek istediğim olay şu, Küçük Menderes’in aktığını bazı ilçelerde göremiyorsunuz artık. Yani şu an ki akışın sebebi mevcut fabrika atıkları. Bir kirlilik yığılması görüyoruz.

Nasıl temizlenecek ki… umutsuzluk yok.

Öncelikle kirletici unsurlar tespit edilmeli. Tek tek, birer birer bulunup; üst kurumlarca denetlenmeli. En büyük kirleticiler arasında fabrikalar mevcut. Bunların denetimleri yapılmalı, arıtma sistemi veyahut tesisleri kurulmalı. Kirliliğe sebebiyet veren tarım faaliyetleri ise bu konuda bilgilendirmeler yapılmalı hatta teşvikler/ destekler verilmeli.

Büyük yangınlar tek bir yerden başlar. Bunu belki de bizler başlatmalıyız.

Kirlilik nasıl bir anda başlamadıysa temizlikte öyle olacaktır. Müsterih olunmalıdır ki zamanla düzelmeyecek hiçbir düzen yoktur.

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (2)
Ayşe Gör
21.10.2024 12:24
Harika bir analiz ve insanın doğaya ne denli vahşi , acımasız olduğunu gösteren bir yazı. Buradan yetkili her kimlerse onlara diyorum ki; Önderlik yapın düşün önümüze, bizlerde elimizden gelen ne varsa yapalım.Doğaya intikam şansı vermeyelim!
Pamuca zehir akiyor
21.10.2024 08:44
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.