SAMOS ZİYARETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

SAMOS ZİYARETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Yunanistan’ın Samos adasına İlk ziyaretim 2000’li yıllara dayanır. O yıl kasım ayında bir grup arkadaşla gitmiştik. Adaya yeşil pasaportunuz yoksa 80 euro vize ücretiyle (sağlık sigortası hariç) 6 gece 7 gün ziyaret edilebiliyor.

Samos’a her sabah Kuşadası Limanından feribot seferleri yapılıyor. Gün toplamı beş seferi buluyor.
En son gidişimde gözlemlemem limanlardan feribotlar bayram doluluğunda gidiyor. En az üç gün kalarak tekrar dönüş yapılıyor.

Gezideki turistlerin bir bölümü gündüz deniz kenarında deniz ürünleri yiyerek denize girerken büyük bir bölümü de veriş yapılıyor.

Gece buluşmalarında taverna dediğimiz eğlence mekanlarında eylenerek stres atıyorlar.

Feribotların Kuşadası’na dönüş yolculukları ise akşam saat 17.00 - 18.00 saatlerine denk geliyor.

Samos limanından uzun kuyruklar oluşuyor. Samos'a girişte gümrük memurları çok sıkı şekilde kontrol ediyor. Çünkü gelen turistlerin Samos'tan alış veriş yapılmasını istiyorlar Fakat dönüşte sadece pasaport kontrolü yapılıyor. “Ne alırsan al yeter ki..” mantığı ile hareket ediyorlar.

Bu konuda ülkemizde de turizm alanında çok başarılı ve kaliteli hizmet vermektedir.

Nedense son yıllarda bu konuda pahalı ücretler alınıyor diyerek yerli turist artık yurt dışı turlarda arıyor.

Bütün Yunanistan adalarını ucuz diyerek döviz sıkıntısı çeken ülkemizden yaklaşık dört ay Yunan adalarına akın yapılıyor.

İktidar sadece yurt dışı çıkış harcını yüz elli liradan beş yüz liraya çıkardı ama maalesef turlar daha da çok arttı.

Bu konuda esnaf odaları ticaret odaları yeme içme sektörü dernek başkanları toplanıp halkın daha rahat ve kaliteli hesaplı hizmet verilmesi konusunda acil önlem almak zorundadır.

Yerel yönetimler halk restoranları açmakla yöre esnafın kazançları azalır onun için kaliteli yeme içme sektörüne destek vermesi gerekir diye düşünüyorum.

Bu turizm hareketliliğin bir an önce ülkemiz yararına dönmesi dileğiyle iyi sağlıklı mutlu günler diliyorum.