Yeter ki…
↓
Yalçın Kaya
efesinsesi.com@gmail.com -Yeter ki…
Bizim zamanımızda çocuklar sokakta oynardı.
Annemin tek evladıyım ya gözü gibi korurdu beni.
" Aman evladım arkadaşlarınla kavga etme onlara vurma, kötü söz söyleme" tembih ederdi. Tabi sokak tehlikeli, çocuklar arasında da olsak tehlikeliydi demek ki…
Dayak yer ağlaya ağlaya eve gelir bana vuran kişiyi anneme şikayet ederdim. Annemde beni döven çocuğun annesine gider "senin oğlun benim oğlumu dövmüş!" diye uyarırdı.
Ben bu şekilde bayağı bir dayak yedim. Sonra anneme tak etti galiba; bir gün yine dayak yemişim eve geldim, salya sümük ağlarken yakamdan silkeleyip "bundan sonra sana vurana sende vuracaksın! dayak yiyip ağlayarak gelme bana!" dediğini hiç unutmam.
Oymuş! O günden sonra kavgada yumruk saymadım, kim olursa olsun!
Yumrukta yesem acımadı canım ya da acımı yok saydım ve bir fazlasını vurdum hep. Kavgada da iyiyimdir hani. Yeter ki sabrım taşsın yeter ki son damla bardağa fazla gelsin.
Kıssadan hisse anlatmak istedim. Belki sadece kendim için bencilce!