YENİ DÖNEM
Bizim kendimiz gibi olmamızı istemeyen güçler vardır.
Mehmet Kaya (Emekli Öğretmen)
ogrtkaya10@autlook.com -YENİ DÖNEM
Evet yerel seçimler sona erdi seçilen yöneticiler mazbatalarını almaya başladılar ve sorumlu oldukları makam ve mevkilere yerleşmeye başladılar. Ancak tartışmalar sona ermiş değil.
Deniliyor ki emekliler ve ekonomik durum mevcut iktidara haddini bildirdi ve faturayı kesti. Konuşulan konu bu. Ancak gerçek bu mu, bunun üzerinde biraz durmak istiyorum.
Cumhuriyet tarihimizde bir iktidar geldiğinde çeşitli bahaneler ile içeriden ve dışarıdan gelen tazyik ve tahrikler ile demokrasimiz sekteye uğratılmıştır. Nerede ise her on yılda bir darbeler ile demokrasimiz aksatılmıştır. Her dönem ülkemizde hayat şartlarında da değişiklere neden olmuştur. Osmanlı Devleti yıkılıp İstiklal savaşı kazanılıp yeni bir devlet kurulduktan sonra Atatürk’ün gösterdiği hedef muasır medeniyete ulaşmaktı. Bunun için yüz yıldır dalgalı bir süreç olmuştur. Çünkü istikrar olsun isterken araya giren bu kesintiler dalgalanmaya neden olmuştur. Çünkü bizim kendimiz gibi olmamızı istemeyen güçler vardır. Hafif bir huzur geldiğini gördüklerinde hemen bir sebep bulup bizi birbirimize düşürerek karışıklık çıkarmışlardır. Oysa kendi hür irademizi kullanarak istikrarlı hareket etsek birçok yönden gelişmiş ve ilerlemiş olacağız. Ama bunu bir türlü istemediler ve istemiyorlar. Hem içerden hem dışarıdan bizim belimizi doğrulmamızı istemeyenler harekete geçip bu dalgalanmaya sebep oluyorlar nedenle tarih boyunca birçok kez yıkılmış ve yeniden devlet kurmuşuz. Oysa istikrarlı şekilde devam etmiş olsak daha güçlü huzurlu ve müreffeh olmamız mümkün. Gelelim mevcut duruma. Demokrasi güzel bir şey. Ancak bir seçimde birçok parti bunun yanında bireysel bağımsızlar insanlarımızın kafası karıştığından seçim yaparken güçlü olması gerekeni değil de kendilerine uyanı seçtiklerinden parça pençik olduğundan güçlü bir yönetim oluşmasına engel olmaktadır. Oysa güya örnek aldığımız Amerika’da 2 parti var biri olmazsa diğeri o olmazsa diğeri oluyor. Bizde ise yeni gündeme gelmiş olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirmek için ittifakları eleştiriyorlar. Yok onun kuyruğu yok bunun yamağı demekle durumu eleştiriyorlar. Güçlü ve istikrarlı olmanın yolu budur. Evet, herkesin kendini ifade etmesi için bir partisi olsun ancak seçimlerde kendi adını kaybetmeden ittifak oluşturması çok normal. Ortak müştereklerde birleşerek güç oluşturmak kadar doğal bir şey yoktur.
Bu seçimde özellikle Cumhur ittifakı bileşenlilerine çok yüklenildi. Yukarıda bahsettiğimiz sebepler ile çeşitli parçalanmalara sebep olarak hem Cumhur ittifakını hem de mevcut iktidarı zayıflattılar. İttifakların oluşmasında eksik kısımlar vardır bunlar giderilebilir. Küçük bahanelerle ittifaka oy vermeyenler vermek istemeyenler olmuştur.
Ekonomik durum bir sorun mu evet sorun. Mevcut iktidarın bu konuda eksik yönleri var mıdır vardır. Ancak ülkemizde yaşayan bazı güçler iktidarı zayıflatmak ve istikrarı bozmak için mücadele eden güçler vardır (ZİNCİR MARKETLER GİBİ) Her gün her hafta etiket değiştiriyorlar. Denetim yapılıp ceza kesiliyor bunlar yine vatandaşa fatura kesiyorlar. Pahalılığın birinci sebebi Evet olağanüstü durumlar olmuştu; Korona, 6 Şubat depremi en büyük etkenlerin başında gelmektedir. Topyekûn birlikte hareket edilmezse bu sıkıntılar atlatılmaz. Devlet Millet Elele olursak bunların altından kalkılır. Her tarafta kötü niyetlilere fırsat vermemek gerek. Evet, emeklilere verilen maaş zamları da sorundur. Burada karar verici ve ekonominin başında olanların eksikliği olmuştur. Ancak bu durumu düzeltecek te onlardır. Seçim sonunda oluşan durum da birçok şey değişti de emeklilerin cebi para ile mi dolacak. Piyasadaki ekonomi birden mi düzelecek. Ne değişecek te böyle olacak. Art niyetliler fiyatları aşağıya mı çekecek? Bu durum ancak Devlet –Millet el ele vererek düzeleceği kesindir.
Şu konuya da değinip sözümü bağlamak istiyorum. Kendi inandığı fikri cezalandırmak isteyerek başkalarından medet umanlar nasıl dava adamıdırlar ki bu duruma tevessül etmişlerdir bunu anlama benim gözümde çok güç. Oysa herkes fikrinde samimi olmalı, bulundukları yeri kirletmemelidir. Vesselam…
‘’Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol Hz. Mevlana’’