ÖTEKİLEŞME ÖTEKİLEŞTİRME

ÖTEKİLEŞME ÖTEKİLEŞTİRME

Aslında yaradılışımızda tüm insanlığın temeli aynıdır. Yüce yaradan insanoğlunu balçıktan yaratmış. Daha sonra ruh ile beden birleşerek kişi meydana gelmiştir. İşte bundan sonra farklılıklar ortaya çıkmıştır. İblis insanoğluna secde etmeyerek yüce yaratanın emrine karşı çıkarak isyankâr olmuştur. Böylece insanlar da Yaratan’ın emirlerine uyanlar ile İblis ’in yanında olanlar olmak üzere iki kısma ayrılmışlardır. Bu durum Âdem As. oğulları Habil ile Kabil ile ortaya çıkmış ve günümüzde devam etmektedir.

Ötekileşmek kendini diğer insanlardan farklı görerek sanki kendisinde üstün özelliklere sahip olduğunu düşünerek ayrı dünyalarda yaşamak isteyendir. Bu kişiler durumları iyi iken kimseyle ilişki kurmaz onlardan ayrı yaşamak ister. Ya da hep başkalarının onlara bir şeyler vermesini isterler. İnsanlar onların yanında olmadığında da kendilerini acındırarak sürekli yakınırlar.

Ötekileştirmek ise apayrı bir durumdur. Burada kendisini her yönden üstün görme vardır. Diğer insanlara yüksekten bakma, onları aşağılama ve hor görme vardır. İsterler ki herkes onların emrinde olsun, onların isteklerini yerine getirsin. Getirmediklerinde ise karşı tarafın yaşam şartlarının zor olacağını savunurlar.

 İşte tüm mesele bu iki durumdadır. Yaratılış gerçeğinin aslına ters düşerek hareket edildiğinde her ikisinde de sorunlar çıkmaktadır. Hiçbir canlı tek başına yaşayamaz. Her daim başkalarına ihtiyaç duyar. O nedenle toplu halde yaşama vardır. Toplu halde yaşamada birbirini tamamlama vardır. En küçük toplum ailedir daha sonra soy(sülale), millet olarak devam eder. Ülke içinde ise mahalle köy, şehir ve ülke olarak devam eder. En sonunda da Dünya bir bütündür. Bu topluluklarda herkesin birbirine ihtiyacı vardır. Yaşam sürecinde birbirleri ile yardımlaşarak eksiklerini tamamlarlar ve yaşamlarını sürdürürler. ’Komşu komşunun külüne muhtaçtır’’ atasözümüz bu durumu izah etmektedir. Dünyamızda da ülkeler, devletler arasındaki ilişkiler aynı durumdadır. Her zaman birbirlerine ihtiyaçları vardır. O nedenle ilişkilerini ona göre ayarlamaları gerekmektedir. Savaşlar da bu durumun kötü olmasından çıkmıştır.

Bütün bunlardan sonra asıl konumuz güncel olan ülkemizin içinde bulunduğu durum. Yöneten ve yönetilenlerin durumudur. Birçok kesim yukarıda izah ettiğimiz gibi hareket ederek kendi fikrine uygun olanlar ile birlik oluşturarak hareket eder. İnançlı kesim yaratılanı yaratandan ötürü severek hareket eder. Diğer kesim ise rengine, kariyerine ve ekonomik durum gibi sebeplerden ötürü sever. Biz milliyetçi mukaddesatçılar olarak insanları Yaratan’ın emaneti olarak görürüz. Ayrıntılara bakmayız. Ancak baştan söylediğimiz iblisin yolunda olanları ayırırız. Etrafına, vatanına milletine, değerlerine karşı olanlarla mücadele etmekteyiz. O nedenle kimseyi ötekileştirmeyiz Türk milletinin gelişmesi ve güçlü olması için mücadele ederek düşmanların karşısında güçlü olmak dostlarımıza da güven vermektir hedefimiz. Oysa karşı taraf ötekileşme ve ötekileştirmeyi kullanarak insanlara farklı gözle bakmakta, onları hor görmekte ve aşağılamaktadırlar. İnançların karşısında hareket ederek giyime, kuşama ve fiziki durumlara bakarak onları aşağılamaktadırlar. Başörtülü birini gördüklerinde hazmedememektedirler. Devlet yönetiminde ise kelime ve cümle olarak haktan, hukuktan, adaletten bahsederler. Ancak inançlı kesimin Allah’ın emirleri doğrultusunda yardımlaşmaya önem vererek yaşamı kolaylaştırmayı hiçe sayarak. Açlık, yokluk, sefalet kelimelerin kullanarak milletin beynini bulandırmaktadırlar. Bizim düşüncemiz ülkemizin genel şartlarını düşünerek ülkemize sahip çıkarak şartları iyileştirerek yaşamı kolaylaştırmaktır. Âmâ diğer taraf ortada olan değerleri yıkarak onları ötekileştirerek başkalarından aldıkları ile insanımıza refah vadetmektedirler. Kendi ülkesinde yapılan her şeye mana bulup onları yok saymaktadırlar. Sadece biz gelince daha iyisini yapacağız diye milletin aklı ile alay edip yapılanlara hakaret etmektedirler. ’Kayseri’ye liman yapacağız’ ’diyen siyasetçi misali (Millet İttifakı) tarafı, olmayan yerlere bir şeyler yapacaklarını söylemektedir. Öğrenci olmayan köylere okul yapacağız öğretmen atayacağız vaatleri gibi. İşte ötekileşme ötekileştirme tam da budur.

Bizler Milliyetçi Ülkücü Hareket olarak tüm bunlara inat ülkemizin ve milletimizi ve hatta dünyamızı yaratılışından ötürü ötekileştirmeden iyileştirme gayretinde olacağız. Yerli ve milli gelişmişliğe önem vererek kalkındıracağız. Değerlere saygılı olacağız.14 Mayısta sağduyu galip gelecek. Her şey vatanımız, milletimiz ve dünyamız içindir VESSELAM…

Mehmet Kaya

Emekli Öğretmen MHP İlçe Sekreteri