Ne Çektin Be Selçuk…

Ne Çektin Be Selçuk…

Ben Selçuklu değilim; ama “Ben Selçukluyum” diyenden daha çok Selçuk’u seven, Selçuk için faydalı olmaya çalışan biriyim. Hayatımın 15 yılı Selçuk’ta geçti. Çocukluğum, gençliğim… Selçuk’un henüz bakir olduğu dönemlerde gezmeye gelirdim. Her Selçuk’a gelişimde içimi bir huzur kaplardı.

Ancak son zamanlarda Selçuk’tan, eski günlerdeki tadı ve tuzu alamıyorum. Bunun nedeni, vatandaşların oylarıyla seçilen siyasi parti temsilcilerinin kendilerini vekil değil asil görmeleri ve asli görevlerini yerine getirmemeleridir. Bu durum beni derinden üzüyor.

Selçuk halkına da kızıyorum. Belediye başkanlığı seçimlerinde, partilerin adaylarını değil; gerçekten hizmet üretmek için gelen insanları seçmemiz gerekirken bunu yapmıyoruz. Sonra ne oluyor? Devlet hastanesinin yapımı engelleniyor, TOKİ konutları teslim edilmiyor, hizmetler aksıyor. Vatandaşı düşünen yok.

İnsanlar hem kira ödüyor hem de TOKİ aidatlarını yatırmaya çalışıyor. Zaten ekonomik şartlar o kadar ağır ki, birine “Nasılsın?” derken, karşısındaki “Bana küfür mü etti?” diye düşünüp ters ters bakar hâle geldi.

Şunu açıkça söyleyeyim: Hastanenin yapımını kim engellediyse, TOKİ’lerin teslimini kim geciktirdiyse; bu kadar insanın vebali o kişilerin üzerindedir ve bu vebal onları rahat bırakmaz. Selçuk Hastanesi açılmadığı için başka ilçelere sevk edilen ve yolda hayatını kaybeden hastaların günahı, buna engel olanların boynundadır. Allah, bu vatandaşların hakkını kimseye bırakmasın.

TOKİ taksitiyle ev kirasını aynı anda ödeyemeyip ailesinin yanında mahcup olanların, yuvaları dağılanların da hakkını Allah bırakmasın.

Zamanında üniversite öğrencileri için yurt yapılmasını öneren yöneticilerin sözünü dinlemeyip, 1+1 daireler yapan müteahhitleri düşünen; yurt yapımına engel olan ve öğrencileri mağdur edenleri de Allah’a havale ediyorum.

Hanımlar, beyler… Siz vekilsiniz, vekil! Asıl olan seçmenlerdir. Selçuk halkına da sesleniyorum: Gözünüzü açın. Kim hizmet edecekse, oy bundan sonra ona verilsin.

İktidar da muhalefet de herkes kendi çıkarına göre hareket ediyor. “Devlet terbiyesi” diye bir kavram vardı; artık bilen de bilmeyen de uygulamıyor. Partiler karın doyurmuyor. O parti, bu parti değil; vizyonu olmayan insanları değil, hemşehrilerine fayda sağlayacak insanları seçelim.

Kalın sağlıcakla.