NEPOTİZM
Başkası yaparsa suç da biz yaparsak suç olmaktan çıkıyor mu acaba ?

Tılsım Hanım'ın Taneleri (Nilgün Yiğitoğlu)
efesinsesi.com@gmail.com -
Nepotizm ; akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık.
Bu sihirli sözcük , hayatın gerçeği ama kimsenin üzerine almadığı bir olgu . Sanki hiç yokmuş gibi davrandığımız ; asla ben yapmam denilen , fırsatını bulduğumuz zaman hiç affetmeden kullandığımız bir olgu. Peki bunu başkası yaparsa suç da biz yaparsak suç olmaktan çıkıyor mu acaba ? Kötü olan hep kötüdür . Sizin köyde yapılınca suç , bizim köyde yapılınca suç olmaktan çıkıyor mu? Bunu bir türlü anlamıyorum . Eskiden bir söz vardı ya " haklı mı haklı , güçlü mü haklı ? " diye. Ne yazık ki güçlü haklı . Kim olursa olsun haklı hep haklı olmalı . Bu da ezilen vatandaşın haklı olmasını gerektirir. Hangi parti olduğu önemli değil . Herkes ; güçlü olduğu zaman , iktidardayken güçlü olduğunda altındakilerin kafasını koparıyor. Özellikle kafası çalışanlar; zengin bir ailenin ferdi olamamış, güzelliğiyle bir yere gelememiş vesaire vesaire ... Akıllı , bilinçli , kaliteli , toplumda bir yeri var, kalitesi var ama siyasette bir yere gelebilmek için yeterli ekibi yok, paraya sahip olamamış . Bu devirde eğitimli , donanımlı ama zengin olmayan , ailesi arkasında ancak ekonomik gücü olmayan insanlar bir yere gelemiyor . İnsanlar "ah Atatürk ah Atatürk " diye sömürüyor ya da " Allah Allah " diye sömürüyorlar ama bilmiyorlar ki Atatürk dünyaya tekrar gelse çoğunun yüzüne tükürür . Allah " Kulum !
Ben kimseye kötü davranmayın , kul hakkı yemeyin demedim mi ? " diye sorsa umarım yüzleri kızarır. Uzun lafın kısası ; hem ülke çapında hem de yerelde siyaset yapanlar kadın-erkek olarak ayrılmamalı ve yöneticiler biraz kendine gelmeli. İktidarında eşini , akrabasını bir yere başkan yapmamalı. Başkasında eleştirdiği atamaları kendi fırsat bulunca birçok kişinin eleştirip söylemesine rağmen ben yaptım oldu , benim dediğim diyerek kulak ardı etmemeli . Hiçkimse vatandaşın ihtiyaçlarından üstün değildir. Siyaset vatandaşların refahı ve huzuru için yapılır. Vatandaşlara gelen hizmetleri engelleyip benim partim yapamıyorsa hiç yapılmasın , engel olalım zihniyetiyle hiçbir yere varılamaz. Yazımı güzel bir alıntıyla bitirmek istiyorum :
Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Postdam’dan geçerken orada bir yeri çok beğenir ve adamlarına orada kendisine bir saray yapmaları emrini verir ancak yerin sahibinin gönlü olmaz . Değirmenci buna karşılık o unutulmaz cevabı verir:
“Alamazsınız. Berlin’de hâkimler var!” ben de diyorum ki bizim ülkemizde de adalet var vatandaşlarımızın da vicdanında bir tartı var , adalet şaşsa bile vatandaşların adaleti şaşmaz hele Cenabı Allah'ın adaleti hiç şaşmaz . Ne derler "Allah'ın adaleti yarına kalır, yanına kalmaz . "
Sağlıcakla kalın!