Sahte kalite! Ama nereye kadar?
İnsanlar güzel bir şeyler üretmeye değil de olmayan sahte kaliteyi pazarlamaya çalışıyorlar.
Tılsım Hanım'ın Taneleri (Nilgün Yiğitoğlu)
efesinsesi.com@gmail.com -Bizde ne eksik de devamlı kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz?
İşte anahtar sözcük bu . Uzun zamandır bu konu üzerinde kafa yoruyorum , "Acaba nedir , nedir ?.. " diye . İnsanlar güzel bir şeyler üretmeye değil de olmayan sahte kaliteyi pazarlamaya çalışıyorlar. Neden mi ? İşte en önemli soru bu. Günü kurtarmaya çalışmak ; emek istemez , ne ister ? Kurnazlık ister , düzenbazlık ister . Ama çalışmak , bir şekilde katkı koymak istemez. Sosyal medyada her şekilde önümüze çıkan kısa videolarda , çekilen YouTube tanıtım filmlerinde hep görsele , mükemmelliğe ve önce sensin diyen çalışmalara rastgelmekteyiz . Hiç düşündünüz mü? Herkes önce ben , önce ben derse ve toplumun büyük çoğunluğu da önce ben demeyi başarırsa , sistemdeki diğer bireyler azınlıkta kalırsa durum ne olur ? Çok vahim hem de ne vahim olur .
Bu bana şöyle bir atasözümüzü hatırlattı: "Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine , deli ol dünya senin kahrını çeksin. "
Sen hiçbir şey üretme , devamlı şikayet et , kolay yoldan para kazan , kendini geliştirme , nasıl yoldan kazandığın belli olmayan paralarla etrafına sahte eş dost bul ve sadece güzel olmaya , marka giyinmeye çalış ve kendini ben neymişim diye düşünerek ortalarda gez. Esas acı olan da Z kuşağı diye tarif edilen ki kesinlikle böyle bir sınıflandırmayı tasvip etmediğim kuşağa kötü örnek olarak onları da etkilemek. Sadece marka giyerek gencecik kızlarımızın ağır makyajlarla kendini yaşlandırıp estetikle mükemmel olunacağını düşünüp icraatlar yaptığı... Erkeklerin devamlı dış görünüşüne yatırım yaptığı... bakımlı erkek dedirtmek için olmadık hallere girdiği bi dünyaya dönüştük . Ortalık ; yediğini , içtiğini ve marka kıyafetler giydiğini sosyal medya hesaplarında paylaşmaya çalışırken hayatı kaçıran insanlardan geçilmiyor. Kimse size yarışmayın demiyor. Giydiğiniz markalı kıyafetler sizi ilk karşıladıkları anda işe yarar ama günün sonunda uğurlanırken kişiliklerinizle uğurlanırsınız . Boşverelim bunları . Heybelerimizi bir başak gibi doldurdukça başlarımız öne eğilsin. Kendimize ve dünyaya faydalı olalım.Emin olun o kadar mutlu olacağız ki... Samimiyetsiz dostlar yerine samimiyet kurduğumuz gerçek dostlarımız , " Senin için ne yapabilirim diyen? " canlar yanımızda olacak. Size insanlarla yarış yapmayın demiyorum sevgili dostlar ; iyilikle yarışın , güzelliklerde yarışın , sevgi ve dostlukta yarışın.
Sevgiyle kalın...