GİDİŞAT

GİDİŞAT

        Ülkemiz ve Dünyamız gündemini belirleyen olaylar çok hızlı değişiyor.Bazen tam bir olay üzerine yoğunlaşmak isterken başka bir olay öne çıkıp gündemi değiştiriveriyor.Böyle olunca da farklılıklar ortaya çıkıyor.

        Bütün bunlara rağmen öncelik kendimizi ilgilendiren olaylar olmalı. Yakından uzağa teorisine göre hareket etmemiz gereklidir. Önce kendi şahsımız, ailemiz, yaşadığımız çevre, bölgemiz, ülkemiz ve dünyamız olarak ele almalıyız.

         Kendimizin durumu iyi değilse sağlığımız, iş aş durumumuz, moraliz, sorumluluğunu taşıdığımız aile fertlerimiz iyi değilse olaylara katkımız pek iyi olmaz. Kendi sorunlarımız ile boğuşmak durumunda kalırız. O nedenle önce kendi durumumuzdan başlayıp su damlasının yayıldığı gibi genişlememeliyiz.

         Durum böyleyken gündeme bakacak olursak yaşadığımız çevremizi ilgilendiren yerel seçim gündemde. Bunun için herkes kendi fikrini taşıyan söylemlerde bulunuyor. Bu  gayet normal. Kimse’’ BENİM AYRANIM EKŞİ DEMEZ’’Ancak yaşadığımız ilçeye hizmet konusunda yapılacak olan öncelikler vardır. Bunları gerçekleştirecek olanlara bakmak lazımdır. Milletin değerlerine sahip çıkan, sorunlara çözüm getiren, bölgemizi bayındır hale getirecek projeler üreten kadroları iş başına getirmek gerekir. Torpil, adam kayırma, ne olursa benim olsun demekle bir sonuca varılamayacağını hepimiz bilmekteyiz.

        Şahsi görüşümüzü belirtecek olursak MHP olarak Cumhur ittifakı ile birlikte hareket ederken kazanabilecek bir aday ile ilçemizin gelişmesine katkı sağlayacak projeleri desteklediğimizi söylüyoruz. Bunların Devlet –Millet el ele olarak bu sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Yerel seçimlere bu doğrultuda gideceğiz. Bunları yeri ve zamanı geldikçe ilgililer açıklayacaktır.

        Bir de muhalefet yapacağız diye toplumu aşağılayan, ülkenin itibarını sarsan konulara biraz değinmek istiyorum. Birçok kişi okullarda konulan adab-ı muaşeret dersine karşı olmaları. Bundan neden rahatsız olunuyor çocuklara, gençlere hayatları boyunca bilgi verilmesinin kime ne zararı var. Onlara insanın temel ihtiyaçları olan davranışlar anlatılacaktır. Almak istemeyen de almaz ama neden karşı çıkılıyor. Benim anladığım İslam dini karşıtlığıdır. Müslüman değilim diyen bu derslere girmez çözüm budur.

        Ülkemize baktığımızda ise, Hepimizi ilgilendiren konularda bile muhalif olmak adına negatif düşünenler çok. Ülkemizin büyümesi gelişmesi adına olan gelişmeleri yok sayma veya dalga geçme gibi durumlarla karşılaşmaktayız. Bulunan petrol ve enerji kaynaklarımız ile alay edilmekte. Yapılan imar ile ilgili gelişmeleri gereksiz gibi gösterme alışkanlığı ise ülkemizin itibarını sarsma girişimleridir. Dışarıda ülkemizin temsil gücünü gösteren durumları da küçümsemeler görülmektedir. Örneğin; Ukrayna –Rusya savaşındaki rolümüzün ne kadar önemli olduğu bilinmektedir, BM genel kurulunda yapılacak konuşmayı tüm dünya pür dikkat beklemesine rağmen bazı kesimler bu durumu itibarsızlaştırma çabasında olmuşlardır. Oysa bu durumlar ülkemizin dünya üzerindeki önemini açık seçik göstermektedir. Evet, istenmeyen bazı durumlar sonucunda ekonomik sorunlarımız gündemdedir. Fırsatçı ve kötü niyetliler neticesinde ekonomik olarak sıkıntılarımız ortadadır. Bu durumdan kurtulmak ta Devlet-Millet birlikte hareket ederek kurt ulunacaktır. Buna inanmamız gerekiyor. Ancak Dünyanın bazı bölgelerinde( İslam-a Fobi ) İslam düşmanlığı bariz şekilde görülmektedir. Bizim hoşgörümüz kadar karşı tarafın hoşgörüsüzlüğü görülmektedir. İslamiyet’in değeri olan kutsal kitabımız Kuran-ı  Kerim ve peygamberimiz Hazreti Muhammed’e  karşı her türlü hakareti meşru sayıp desteklemektedirler. Bu da huzursuzluğa sebep olmaktadır. Bu durumlar kullanılarak ülkemiz üzerinde çeşitli entrikalar dönmektedir. Bizler de ülke ve millet olarak bunlara karşı tedbirli olmalıyız. Avrupa birliği ise yanlı davranması ile bize karşı tutumu kabul edilir değildir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Bilge Lider Devlet Bey’in basın toplantısında dediği gibi ’’ Onlara ihtiyacımız yoktur. Bizim için AVRUPA BİRLİĞİ kapanmıştır.’’

        Bütün bu değerlendirmeler sonucunda her birimiz üzerimize düşen görevlerimizi yaparak Dünya üzerindeki yerimizi belirlemeli ve söz sahibi olmalıyız. Ülkemizdeki ve Dünyamızdaki sorunları iyi tahlil edip tavrımızı ona göre almalıyız. Ülkemizdeki en büyük sorun deprem bölgesinin durumu, sığınmacıların durumu ve Terör öncelikli sorunlarımızdır Bunların altından birlik beraberlik içerisinde hareket ederek kalkarız. Yeter ki birbirimize, devletimize güvenelim.

               Her şey Türkiye için ,NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

Mehmet KAYA

Emekli Öğretmen

MHP Selçuk İlçe Yönetim Kurulu Üyesi