EHLİNE DENK GELMEYEN HER ŞEY ZİYAN OLUR
"Ne ekersen onu biçersin. "
Adem Yılmaz
efesinsesi@gmail.com -EHLİNE DENK GELMEYEN HER ŞEY ZİYAN OLUR
Yerel seçimin arefesindeyiz. Ülke genelinde belediye seçimlerinin yapılması için yoğun propaganda siyasi partiler tarafından yapılmaktadır. Yapılan çalışmalar söylem üzerine mi eylem üzerine mi yapılıyor? ona seçmen karar verecek. Şehrin emri emaneti güzel şekilde idare ederse ehil, samimi, işi bilen, topluma güven veren, kafalarda soru işareti bırakmayan ekiple yola çıkmışsa seçimi kaybetse de o cenah seçimi kazanmış demektir. Ayak oyunlarıyla seçim çalışması yapanlar sonuçta kaybetmişlerdir. Kaybeden millet olmuştur, devlet olmuştur. Kazanan ise üç beş tane rantiye grup olmuştur. Bunlar da acı ama gerçek; tüm siyasi partilerin içine girerek ehil olan, işi bilen insanları uzaklaştırarak, kendi adamlarını uzaktan kumandalı gibi yönlendirerek icraatlarını devam ettirmişlerdir. Kaybeden maalesef halk olmuştur. Bunu söylerken samimi dürüst idarecileri tenzih ederim. Onlar icraatlarıyla halkın gönlünü fethetmişlerdir. Peki şimdi halka neyi anlatmamız lazım? Hiç bir şey anlatmayın. Anlatmaya çalıştığınızı hayatınızda yaşamaya çalışın, yaşamadığınızı anlatmayın. Ola ki bir gün başınıza sıkıntı açabilir. Seçim kapıya gelip dayandığında seçmenle seçilen köşe kapmaca oynarlar. Benim ülkemde ikisi birbirini test eder, tam bir kovalamaca başlar. Kendi aralarında seçmen seçilene "Bana söz verdin sözünü yerine getirmedin" der. Seçilen de seçmene mazeret uydurmaya başlar. Yan yattı çamura battı mazeretleri ikisini birden yormaya başlar. Yapılmak istenen zaman kazanmaktır, kazanılan zaman seçmenin ne hikmetse hep aleyhine olur. Birçok sorununun ortadan kaldırılması gerektiği söylenir. Ne yazık ki sorunlar çözülmez. Çözmeye başlayan samimi hizmet erlerine de fırsat verilmez. Ama öyle ama böyle bertaraf edilirler. Hiç alakası olmayan insanların sünni gündem oluşturarak, konuyu aslından uzaklaştırarak çözülecek sorunların daha büyük sorun olmasını ortadan kaldırmayı düşünmedikleri gibi, maalesef sorun kendi kendine sorun olmaktan çıkmaz o kendi başına bir tehlike olur. Yerel seçimler halkımızı birinci derecede ilgilendiren seçimlerdir. Ne yazık ki seçimler genel anlamda hizmet, şehri en güzel şekilde imar etme, sorunları ortadan kaldırma, halkına hizmet etme, hizmette muhalif görüşlerle yarış yapılması gerekirken maalesef kısır döngü etrafında dönüp dururlar. Ana sorunları ortadan kaldırabilmek için şehrin sevilen sayılan, liyakat sahibi olan kendini hizmete veren, halkı için Hz. Ömer gibi gecesini gündüzünü birbirine katan, adaletinde adil Ömer gibi olan, adam kayırmayan , meteliğe kurşun sıkıp siyasete girince köşe dönen, dönmesi bir tarafa köşeleri kendi halkına zindan eden, üç beş kişinin belediyenin imkanlarını hoyratça harvurup harman savuran kişilere veya zihniyete prim vermemek için fakir fukara garip guraba seferber olurlar. Ne yazık ki uyanık siyasi simsarlar anında plan üzerine plan yaparlar. Yapılan planda toplumu birbirine düşman ederler. Sen sağcısın sen solcusun diyerek ayrıştırmaya başlarlar. Asıl plan kendi şeytani duygularıdır. Bilinen gerçekler ters yüz edilir. Sevgi bağını oluşturan, toplumun temel taşlarını ortaya koyan ana etmenler devre dışı bırakılır. Belirli makama gelen insanlar bir müddet sonra makamın esiri olurlar. Siyaset onları tuzla buz eder. Eder de ne olur? Olan halka olur. Atalarımız ne güzel söylemiş "Ne ekersen onu biçersin. " Yeter ki eken ettiğinin bilincine varsın, hasatı ekme zamanına hazır olduğunu ortaya koyan seçmene söyleyeceğimiz söz; "Hasat bölgeni gözden geçirdin mi? Zemin etüdü yaptın mı? İşin ehlini başa geçirdin mi? El emin kuralını gözden geçirdin mi? Şaibesiz, dürüst, güven veren, parmakla gösterilen insanları ortaya koydun mu? Kısa yoldan köşeyi nasıl dönerim diye ortada dolaşan insanlardan ne kadar emin olduğuna baktın mı?" Eğer bu söylediğimiz unsurları göz önünde tutup liste yapılmışsa bu listeyi de bu halk desteklememişse söylenecek söz yok! Hayır böyle bir liste önümüzde göremiyoruz diyorsanız onu da listeleri yapanlara söylemek lazım. Görev istenmez verilir ana kuralını ihlal edenler şunu iyi bilmelidirler. "İşi ehline verin" hadisini evirip çevirip ehil olmayanların eline verenler bunun sorumluluğundan kendini kurtaramazlar. İlçemiz için hangisi hayırlıysa o olsun. Rabbim sonucu hayırlara vesile kılsın. Sonuç olarak hayırda yarışta rahmet vardır. Şerlerle bizim işimiz olmaz. Ülkemin menfaatine, ilçemin geleceğine, halkımın yüzünün güleceğine ,yetim masum bebelerin, kimsesizlerin sesi, dertlilerin derdi, çaresizlerin çaresi, "Sesimi duyuyor musunuz?" diyenlerin sesi olanlara, Selahattini Eyyübi'nin dediği gibi soyumuzdan değil yolumuzdan gidenlere selam olsun.
Saygı ve sevgilerimle...
Adem yılmaz