Selçuk Seçimini Yapmak Zorunda

SELÇUK SEÇİMİNİ YAPMAK ZORUNDA

Sevgili efesinsesi ziyaretçileri,

Dün Selçuk Belediyesi Basın Bürosu tarafından basına servis edilen bir haber metni üzerinden yola çıkarak aylardır kafa yorduğumuz bir konunun ne kadar “ zorunlu “ bir durum olduğundan bahsedeceğim.

Neymiş o kafa yorduğunuz, üzerinde uzun zamandır düşündüğünüz konu sorusunun cevabını birazdan vereceğim. Ama izin verirseniz önce dün yaşanılan “basit” ama bir o kadarda “manidar” olan konudan bahsedip asıl yazacağıma döneyim.

Dün Selçuk Belediyesi tarafından basına servis edilen bir haber vardı.
Haber metnin başlığı şu:  "EFES SELÇUK İKTİDARA HAZIR"

Benim kurumum, sana, ona hepimize hizmet etmesi gereken yani kentin tamamına hizmet edecek bir kurumun ne kadar siyasallaştığının insan gözüne sokarcasına teşkil ettiği sadece basit bir örnek bu.

Genel iktidar kendisine oy vereceklere  “vatansever” ona oy vermeyecekleri de “vatan haini” ilan ede dursun yerelde de herkese hizmet etmesi gereken bir kurum bir partinin arka bahçesi değil o partinin adeta tapulu malı olmuş. Kamu kaynaklarının önceliği kendileri, halk değil.
Tarih: 9 Mayıs 2023
Yer: Carpoza Kafenin bahçesi
Katılımcılar: CHP’ nin İzmir Kurmayları
Alanda hizmet edenler: Belediye çalışanları

CHP ‘li kardeşlerim kızmayın! Ablalarım, ağabeylerim sinirlenmeyin…
Orada siyasilerin etrafında dönen belediye çalışanlarının görevi onlara değil, sizlere yani halka hizmet etmek.
Kamu kaynakları aşağıdan yukarı işte böyle çarçur ediliyor.
Maalesef herkes kendi mahallesi yaparken mutlu. Karşı mahalle yaparken tu kaka. Olmaz!
O da yanlış bu da yanlış!

Önceki dönemde yapılmadı mı? Sorusunu yapıştıracaklara da bi sözüm olsun.
Yanlışlar, yanlışlarla düzeltilmez!

Elbette yapıldı. Ama sayın başkan (hiç arzu etmese de) “yukarıların” zoruyla yaptı.
Ama inanın halkın gözüne bu kadar sokmadı.

Mesele o yaptı bu yapmadı meselesi değil zaten. Sorunda tamda burada işte.
Anlatacağım ana konuda buradan kaynaklanıyor.
Gücü eline geçiren etrafını yok sayıyor, etrafını “yandaşlarla” dolduruyor.
A partisi genel iktidarda kendi adamlarını, kızını, çocuğunu, yeğenini ellerindeki kurumlara dolduruyor.
Liyakatsizlik ise diz boyu… Yereldeki B partisini de ondan geri kalır yanı olmuyor.
Ama hiçbir siyaside çıkıp oda yanlış bu da yanlış demiyor! Diyemiyor…

Belediye şirketlerinde çalışan onlarca isim “ ne kadaaaa ekmek o kadar göffteee” anlayışıyla işe alınmadı mı? Alın mı yor mu? Alındı, alınacak…

BİZİM KENTİN SEÇİMİ VE HALKIN TERCİHİ

Dostlar bende isterim kentimin belediye başkanı Tele1 ‘e,  Halk TV ‘ye yahut Fox’ a, aHABER’ e çıkmasını. Gazete ve dergilerde boy boy fotoğraflarının vs olmasını…

İyi de buralara harcanan paralar kimin cebinden çıkıyor?
Beni rahatsız eden halka hizmette kullanılması gereken onca kamu kaynağının kişilerin egosunun tatmininde kullanılması. Yoksa bana ne!
Tabii başkanlara sorarsanız “ Selçuk’u tanıtıyorlar “. Hiç bizim Efes i bilen yok maşallah…

Daha çook anlatacağım konu olacak ama şununla bitirip sizi yormamak adına, anlatmak istediğim asıl konuya yani bizim kent seçimimize geleyim.
Siyasi partiler yerel seçimlerde biz seçmenlerin karşısına 31 Mart 2024’ te (öncekiler gibi) yine dayatmalarla “başkan adayınız bu!” “meclis üyeleriniz bunlar!” diye çıkacak. E partilerimizde nede olsa demokrasi var!

İKİ SEÇENEK VAR

Bu durumda yapılacak iki seçenek var.
Ya seçmenler kendisine “uygun görülen” ismi / isimleri kabul edip tıpış tıpış gidip oyunu vermek zorunda bırakılacak. Ya da kendisine yep yeni bir yol açacak.
İşte ikinci seçenekten yana olan cesur insanlar; genel siyasi yaklaşımlarını bir tarafa bırakıp "kent için yan yana gelerek" bir platform kurup bu dayatmalara karşı gelecek.
Özetle yerel seçimlerin yol haritasını oluşturulacak bu platform belirleyecek.
Dolayısıyla halk seçeceği başkanını da meclis üyelerini de siyasilerin iki dudağı arasına bırakmadan kendisi belirlemiş olacak.

Belirlenen kadro seçim tarihinden çok önce halka duyurulacak.
Bu konuda şimdilik bi’ tüyo vereyim:  Bu kadrolarda daha önce belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği yapanlar ismen değil fikren destek olacak. Ve ana kadro “ilk defa görev alacak” isimlerden oluşacak.

HAK VERİLMEZ ALINIR!

Asiller yani halkın kendisi bu çarpık yapıyı ters düz edecek bir hamle yapmak zorunda.
Onun yolu da partileri önceleyen değil halkın beklentilerini, taleplerini önceleyen bir anlayışı hakim kılabilmekten geçiyor.
(Lütfen bunu asla unutmayın!)

İşte aylardır konuştuğumuz konu bu.
Kent duyarlılığı olan liyakatli insanlar maalesef siyasetten hep uzak duruyor...  
Kentine hizmet etmek isteyenler ceplerine hizmet edenleri bir türlü aşamıyor...
Oysa bu kentin geleceğine yön vermesi gereken insanlar bunlar.
Kentin dokusunu koruyacak, çocuklarımızın yarınlarına umutla bakabileceği bir geleceği kurabilecek insanlar bunlar.

ORTAK PAYDA SELÇUK

Yaklaşık 70 - 80 kişiyle bu konuyu enine boyuna konuştuk, tartıştık.
İşçisinden başkanına, ev hanımından öğretim görevlisine, memurundan esnafından hukukçusuna kadar birçok isim “bu Selçuk için bir devrim olur” yaklaşımında…

Gelin sizde bu yeni yolun bir parçası olun.
Gelin filler çarpışırken çimenlerin ezilmesini hep birlikte engelleyelim.

Tercih bizim…
Ya kentin karar mekanizmasında yer alacağız, ya da bizlere uygun görülene “boyun eğeceğiz”
Ben bu konudaki tercihimi aylar önce yaptım. Tavsiyem zaman kaybetmeden siz de yapın.
Bireysel tercihimi Selçuk’un kaynaklarını (ve rantını)  bir iki kişinin egosunun tatmininde değil, tamamını kent insanının ihtiyaçlarında kullanabileceği yeni bir yol için yaptım.
Bu geleneksel hale gelen yanlış gidişi ters düz edecek yep yeni bir yapıyla hareket etmek için yol arkadaşlarımızı, dostlarımızı çoğaltmak istiyoruz. Gelin siz de bu zincirin bir halkası olun.
​Unutmayın! Bir kentin asıl sermayesi aklını kullanabilen insanlarıdır.
Bu kente gerçek manada değer katacak olan bu kent insanının bizatihi kendisidir.
Özetin özeti; çarede çözümde yalnızca bizde.
 

15 Mayıs sabahından sonra “biz” olabilmek umuduyla sağlıcakla kalın.