SELÇUK CHP'NİN O PAYLAŞIMINI...

Chp Selçuk ilçe örgütü bakmış ki kendilerine iş düşmüyor, soran sorgulayan da yok bir şey yapmalı demiş ve tarihe not düşmüş: “...AKP’ye bayrak teslim edilmeyecek.” Cümle uzun olduğundan hepsini almadım, hoş gerek de yok. Çok meraklısı Parti’nin resmi sitesine girer ve görür. Oysa ki Allah da biliyor ya bir nezaket üslubu tutturmak için ciddi bir çabamız var. En nihayetinde, seçim sonrası yüz yüze bakacak insanlarız biz. En acımasız eleştiriye eyvallah ama tehdide karşı toleransım sıfır. 
Bu bir tehditse kargıdan tüfek bamyadan fişek bir tehdit olarak tarihe bir not da ben düşeyim. Öyle ya, her defasında parti disiplininden dem vuran bir örgüt ülkenin yarısını tehdit edince bir şey olmuyorsa benim gibi en fazla mahallenin delisi vasfına alınacak biri de tarihe not düşebilir.
Demokrasinin şartları bellidir ve bu şartları yerine getiren o bayrağı nereye dikeceğini size sormaz arkadaşlar (lafın gelişi). 
Yok bu bir iddiaysa, o zaman da iddianızın altını doldurmakla mükellefsiniz.
Öyle ya, genel siyasete ait söylenecek ne varsa, yedi iklim bir o kadar benzemez bir araya geldiniz ve söylediniz birkaç ay önce. Hezimet herkesin malumu olduğu için detaya girmeye gerek yok. Oysa ki bugün yerel seçimlere çeyrek kala bu şehir için sözünüz var mı diye sizin ağzınızın içine bakan, sönük de olsa bir umut bekleyen bir kitle var. Bu şekilde militanvari bir çıkışla mesafe alacağınızı sanıyorsanız muhatabınız siyasi rakibiniz değil en fazla ben olurum. Bir beyefendiden fazlası olan Zeynel Bey’in sizi muhatap alacağını beklemeniz cidden büyük iyimserlik. 
Hem bu ‘bayrak’ hassasiyeti gibi konularda konuşacak en son kişiler sizsiniz. Hatta, içinde ‘bayrak’ geçen bir cümleyi kuracak olan en son zümre de sizsiniz. Siz değil misiniz ki yegane bayrağımızı indirmeye yemin edenlerin elini öpen, ayaklarının altına kırmızı halılar seren.
Yine siz değil misiniz ki meydanlarda başkan apo’nun heykelini dikeceğinin sözünü veren adama selam göndermeyi marifet sayan.
Bunu solculuk adına yapıyorsanız net olarak aslınıza rücu etmişsiniz.
Çünkü ben bilirim ki Türk Solu diye bir şey yoktur; birincisi Türk Solu Türk değildir, iki sol değildir. Eh artık geriye ne kaldıysa. 
Hem, bayrağını diktirtmemekle tehdit ettiğiniz Ak Parti (doğru yazımı budur, öğrenmeye buradan başlayın) 22 senedir bu ülkede yapılan tüm seçimlere girip şeksiz şüphesiz ve lekesiz bu ülkenin teveccühünü kazanmış bir partidir.
Geçmişinde ‘açık oy gizli tasnif’ kara lekesi taşımadan bu ülkeyi çeyrek asra yakın yönetmektedir.
Görünen o ki bu süre daha da uzayacağından sebep artık hazmetmeye çalışmak daha mantıklı.
Siz bu ülkeye hizmet hazzını bilemezsiniz ki bu da anlayışla karşılanabilir. 
Siz, ana sporunuz kurultay süreçleriyle ilgilenirken Ak Parti bayrağı yükseltmekle meşguldü. 
Sizin kendinize ayna tutmanızı beklemek akıllı adam işi değil de tekrar hatırlatalım, üzerimizden yük kalksın. Yaklaşan seçimler ‘mahalli idareler seçimi’ olduğu için sizden beklenen bu şehre ait bir fikrinizin olup olmadığını beyan etmeniz.
Bakın, ben Uyar Abi’nin 14 Mayıs mahallesi için çabasına hayranım.
Kazanır ya da kaybeder ama tarihe not düşülecekse buradan başlarsın:
Uyar Küçük’ün aday olduğu mahallesi için söyleyecek sözü var. 
Yakın zamanda yapılan anket neticesinde şehirdeki motosiklet terörü dördüncü sıradaymış mesela. Ben yıllardır bu konuyu yazar ve sorun bende mi derdim. Oysa ben, meğer aynı gökyüzünü paylaştığım halkımla aynı minval üzreymişim.
Şimdi sıra sizde; tüm örgütünüze, sayısal üstünlüğünüze rağmen bu halka söyleyecek tek bir sözünüz olmadığı için mi böyle bir sloganın ardına sığındınız. Sloganın zekayı tembelleştirdiğini bilseydiniz daha faydalı işlerle uğraşırdınız diyeceğim de ona da gerek yok.
Sezai Karakoç bir şiirinde ‘yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer’ den bahseder. İnsan, çizgisini koruduğu sürece yenilebilir. Hatta bu onurla karşılanası bir haldir ki önünde ceket iliklenir. Ama siz asteğmen Kubilay’ı andığınız günün ertesi bu ülkenin düşmanlarına el uzatmaktan çekinmediniz. 
Bunu da altı üstü bir seçim için yaptıysanız yazık ki çok yazık. Aşağıya Akif’ten bir dize bırakıyorum. Okuyun ve bir daha bu ülkenin insanını kendiniz gibi düşünmediği için ötekileştirmeyin. 
“Bir külah kapmaksa şayet bunca hırsın gayesi, 
Kendi namusun olur er geç onun sermayesi.” 

---------------