12 Ağustos 2023 - Cumartesi

NEDEN YANLIŞLARA DEVAM EDİYORUZ

Bir Müslüman olarak şanslı sayılırım ve dinimle iftihar ediyorum. Şunu da hemen ilave etmeliyim ki...

Yazar - Mehmet Ali Tıraş
Okuma Süresi: 4 dk.
Mehmet Ali Tıraş

Mehmet Ali Tıraş

mehmetalitiras@gmail.com -
Takip EtGoogle News

                                               NEDEN YANLIŞLARA DEVAM EDİYORUZ

                Şu anda dünya yüzeyinde;” Tek tanrılı” dinler (Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık) dışında “dini inanç” adı altında pek çok dinler var. Ancak en son  “Tevhid” inancına sahip Müslümanlık dini var. Akla ve mantığa dayalı bir din. O yüzden bir Müslüman olarak şanslı sayılırım ve dinimle iftihar ediyorum. Şunu da hemen ilave etmeliyim ki,”risalet (peygamberin sağlığında)devrindeki Müslümanlık ile şimdi ülkemizdeki arasında pek çok değişimler olmuş ve oluyor da. Bunun nedeni siyasallaşma mı yoksa cahillik mi? Bilemiyorum.

                Uzun zamandır bu konuda düşüncelerimi belirtmek istiyordum ama bu güne nasip oldu. Nedeni de 4 Ağustos günü okunan “Cuma “hutbesi. Elbette bu hutbe metnini cami görevlisi yazmıyor. Merkezden geliyor.

                Hatip, Kur’an suresine atfen; “Ezan okunduğu zaman işinizi ve alışverişinizi bırakın, namaza gidin. Bu sizin için daha hayırlıdır.” Elbette. Kur’an ayetine itiraz etme hakkımız yok.

                Ancak, günümüz yaşayışına ve ticaret olayına, daha doğrusu “rızk” edinme olayına bakarsak ne denli uygulanabilir diye düşünüyorum. Örneğin turistik bir yer olan ilçemize bir turist alışveriş yaparken; “Arkadaş sen biraz bekle veya sonra gel. Ezan okunuyor ben namaza gideceğim.Kapatmam lazım.”dediğinde alıcı ne yapar ? Mekke ve Medine’de olsa (2010 da umreye gitmiştim. Bırakın Cuma namazını diğer vakit namazlarında bile işyerlerinin önüne bir sandalye konup camiye gidiliyor.) Neyse. Normal sayılır. Çünkü o ülkede cumhuriyet, demokrasi ve laik anlayış yok! Ha, bir de hutbede geçen bir cümle dikkatimi çekti. “Cuma namazı vaktinde yapılan alışverişteki kazanç “helal” sayılmazmış. Hangi ayette ve sahih hadiste var bilemedim. Böyle “mükemmel” bir dinde böyle anlayış olur mu?

                Hangi İslam ülkesinde olursa olsun; “Bugün ile yarını eşit olan ziyandadır.” diyen Hz. Muhammed’in (S.A.V) hadisi nerede kaldı? Bu konuları halkımıza anlatan sayın Yaşar Nuri Öztürk (Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.) hocamızdan Allah bin kere razı olsun. (Önce rızkınızı helal yoldan kazanın. İbadetinizi de dosdoğru yapın.) derdi. Yanlış mı söyledi dersiniz? Yorum sizin.

                Yeri gelmişken bir nokta daha var. Cuma hutbeleri inancımıza göre önemlidir. Halkımız bu hutbelerden bir çok şey duyar ve öğrenir. Osmanlı zamanında Arapça okunan hutbeden kim ne anlardı dersiniz? Arapça bilen birkaç kişi. Allah razı olsun Mustafa Kemal Atatürk’ten.Bu durumu düzelterek tüm yurtta hutbenin “Türkçe” okunmasını sağlamıştır. Ayrıca Arapça olan Kur’an’ımızın Türkçe mealini yaptırmıştır. (Allah razı olsun Hamdi Yazır hocamızdan).Böylece halkımız dinimizi daha kolay anlamıştır. Neden Atatürk düşmanlığı körükleniyor? Anlamak mümkün değil!

                Son olarak şunu da belirteyim ki; namaz sonunda ve ezan okunduktan sonra duayı Türkçe söyleyen din görevlilerimize şükranlarımı sunuyorum. Yanlışlara devam etmek, dinimizi ve inancımızı zayıflatıyor. Dikkat!

                Kalın sağlıcakla.

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.