BU NE ŞİDDET, BU CELAL

                                               BU NE ŞİDDET, BU CELAL

            Son on yıldan beri ülkemiz insanlarında bir şiddet kullanımı artarak devam ediyor. Ancak bu konuda ülke yönetimi gerekeni yapıyor mu veya bunu önleyici eğitim ve yaptırım çalışmaları var mı? Takdir sizin.

            Hastanelerimizde doktorlar darp edilir. Siyasiler meydanlarda darp edilir veya dövülür. Okullara giren veliler veya yandaşları öğretmeni veya okul müdürünü darp eder. Kadınlarımız sokaklarda bıçaklanır veya öldürülür. Trafikte polise veya vatandaşa hakarette bulunulur veya darp edilir. Hasılı bu tür şiddet olayları hemen hemen her gün yazılı ve görsel basında yer alıyor.

            Daha önceleri bu tür şiddet olaylarında ; PKK veya diğer örgütler suçlanırdı.Güvenlik güçleri de olaylara müdahale ederdi.Ama son dönemlerde şiddet artarak devam ediyor.

            Son olarak ilçemizin gururu olan ve ülkemizi yurt dışında başarı ile temsil eden futbol hakemimiz sayın Halil Umut Meler’e yapılan saldırı. Bütün basınımız ve insanımız bu olayı şiddetle kınadı. Hatta yurt dışındaki meslektaşları ve spor adamları da olayı kınadı.

            İşin garip tarafı da; darp eden ve yerde tekmeleyen kişi eski bir milletvekili ! Diğerleri de yandaşları. Olayı izledikçe sinirlenmemek elde değil. Nasıl kıydınız böyle bir gencimize!

            Ne oldu şimdi ? Hem ülkemiz futbol camiası ve hem de ülkemizin dış ülkelerdeki itibarı ağır darbe aldı.

            Son dönemlerdeki bu şiddet olayları neden artarak devam ediyor. Başta “umursamazlık” geliyor bana göre. İşte son örnek. Somali devlet başkanının oğlu, işini yapan ve yolun kenarında motosiklet kullanan kuryeye çarpıyor. Görüntüler meydanda. (O görüntüyü neden yok edemediler acaba?)Polis tutanak tutuyor ve adam serbest bırakılıyor. O da elini kolunu sallaya sallaya uçağa atlıyor ve yurt dışına gidiyor. O adamın iade talebi yapıldı mı? Mahkemeye çıkarılması sağlanacak mı?

            Şiddet olayının bir başka yönüne bakalım. 70 li yıllarda ilçemiz Atatürk İlkokulu’nda görev yaparken rahmetli Bego Muhtaroğlu ile çalışmıştık. Aile geçimsizliği nedeniyle veya diğer şiddet olaylarının birinci kaynağı nedir ? diye sorardı. Herkes bir şeyler söylerdi. O, “Bu olayların birinci nedeni, ekonomik sıkıntı ve işsizlik” demişti. Son on yıldır ülkenin hali ortada. Acaba sayın Bego haklı mıydı ?

                                                                                               Kalın sağlıcakla.

                                                                                               15.12.2023