SEÇİM ARENASI
Değişen bir şey var mı?

Mehmet Ali Tıraş
mehmetalitiras@gmail.com -SEÇİM ARENASI
Ülkemizin çözüm bekleyen konuları askıya alındı ve her şey 7 Haziran genel seçimine endekslendi. Seçimler için vatandaşımızda bir isteksizlik var ama politikacılar her türlü yolu deneyerek halkı meydanlara çekmeye çalışıyorlar.
İktidar partisi bu seçimlerde çoğunluk sağlayabilmek için tüm olanakları kullanıyor. Muhalefet partileri ise uzun zamandır ilk kez bu seçimde umutlarını arttırıyorlar. Bakalım sonuç ne olacak ?
İktidar partisi ; yeteneksiz ve acemi bir parti lideri ve başbakan ile seçimlere giriyor. Bu zayıflığı gören eski lider ve yeni cumhurbaşkanımız da, eski günlerini hatırlıyor ve bir parti lideri gibi tüm yurdu dolaşıyor.
İktidar partisinin bu tutumu , bu seçimi kaybetmese bile gücünden çok şey kaybettiğinin bir göstergesi. Daha önceleri yapılan seçimlerde; gerginlik politikası uygulayarak, “vesayet” lafları ederek, çözüm süreci denilen ve ne olduğu henüz halk tarafından bilinmeyen bir politika izleyerek, “paralel” diyerek yeni bir düşman yaratan sözlerle, 17 -25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olaylarını unutturmaya çalışarak, Uludere ve Ağrı olaylarını örtbas ederek seçimi kazanmaya çalışıyorlar.
Ancak ;” Güneş,balçıkla sıvanmaz.” diye bir atasözü vardır. Artık seçmen vatandaşımız bunları yutmuyor. Yutuyor gibi görünse de o kapalı oy verme yerine girince vicdanının sesine kulak vereceğine beklenti artarak devam ediyor.
Yine , daha önce söylediğim bir sözü tekrar etmek istiyorum. Seçim gününe kadar “olağan dışı” veya beklenmeyen bir olay olmazsa, ( son günlerde , Türkiye’nin Suriye’ye saldıracağı konuşuluyor. İnşallah doğru çıkmaz.) bu seçimin sonucunu kestirmek çok zor. Çünkü; “cepte keklik” oyları yok artık !
Son günlerde “Diyanet” konusu seçim meydanlarında ve görsel medyada tartışılıyor. Neden ? Ne isteniyor ? Diyanet kaldırılsın mı ?
Nereden çıktı bu Diyanet konusu ? demeyin. Tartışmayı yaratan Diyanet İşleri Başkanlığının tutumu. Asli görevini unutarak iktidar partisinin doğru-yanlış politikalarına destek olmaya başlaması. Örneklerden biri:
Cumhurbaşkanı eline Kur’an alarak miting meydanına çıkıyor. Aynı durumu rahmetli Erbakan Konya mitinginde yapmıştı. Hadi o parti başkanıydı. Neden Diyanet İşleri başkanlığı bir bildiri veya beyanat ile; “Kutsal kitabımız bu kadar “ucuz” değildir ! O, seçim broşürü değildir ! Kim olursa olsun o kitabın ayrıcalığı var.vb.” diyemiyor ?
Artık bu modası geçmiş gösterilere vatandaş itibar etmiyor. İslam’a zarar verdiğini düşünüyor. Son ve en mükemmel din olan İslam dinine, başkaları değil; bu dinin kendi insanı zarar veriyor.
NOT:5.Mayıs.2019 tarihli bir yazım. Değişen bir şey var mı ? Takdir okuyucularımın.