NELER BEKLENİYOR ?

                                                               NELER  BEKLENİYOR ?

         Yerel seçimler (Kazasız-belasız) bitti. Halk olarak seçim işlemlerinde epey mesafe aldığımızı sanıyorum. Demokrasiyi çoğunluk olarak benimsediğimizin bir işareti sanıyorum. İnşallah bundan sonraki seçimlerde bu kazanımızı devam ettirerek olgunluğumuzu pekiştirmeliyiz.

            Yine ülke gündemimiz sürekli değişim gösteriyor. Yazılı ve görsel basınımız en küçük ayrıntıları bile halkımıza aktarmakta çalışıyorlar. Bunlar güzel olaylar.

            Dedim ya gündem sürekli değişiyor. Anayasa değişikliği, siyasette “yumuşama” olayı,(Yumuşama mı yoksa aldatmaca mı bilemiyoruz. Onu da zaman gösterecek)Sinan Ateş olayı, mülakat olayı, çeşitli zamlar olayı vb.Son olarak ise “Kamuda tasarruf meselesi.

            Elbette bu olaylar zaman içinde ele alınacak ve belki (?) çözümlenecek. Şu anda –bana göre- en önemlileri; Anayasa değişikliği ile tasarruf meselesi.Bunları çözecek olan TBMM ye gönderdiğimiz 600 vekil. Ancak mevcut sistem içinde onların etkinliği “yok” denecek kadar yetersiz. Sadece yasalar için el kaldırmakla yetiniyorlar.

            Öte yandan ülke insanımızın en büyük derdi hayat pahalılığı ve paramızın alım gücünün çok zayıflaması. Yani halkımızın diliyle paramızın “pul” olması.Ülke insanımızın geçim sıkıntısı içinde olduğunu görmezden gelmek büyük bir gaflet.Ne emeklisi,ne asgari ücretlisi,ne esnafı,ne tarım üreticisi,ne hayvan yetiştiricisi,ne iş adamı,ne sanayicisi,ne dul ve yetimleri vs. Saymakla bitmez.Zaten bunların toplamı ülke nüfusunun %90 ı.Geriye ne kaldı dersiniz ?

            Hadi bizler (50-80 yaş) bir şekilde idare ediyoruz sayılır. Ya gençlerimiz ve çocuklarımız? Onları nasıl bir gelecek bekliyor acaba?

            Bazen aklıma geliyor. Sanırım 70-80 veya 90 lı yıllar.  Gıda (her türlüsü) açısından dünyada “Kendine yeter” ülkelerin içinde 7. Sırada yer aldığımızı hatırlıyorum. Şimdi ise et kuyrukları uzuyor. Meyve ve sebzelere uzaktan bakar duruma gelindi. Neden dersiniz?

            Bu duruma düşmemizde vatandaş mı sorumlu, yoksa yönetimdeki siyasetçiler mi sorumlu?