Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
21 Mayıs 2024 - Salı

SOSYAL YAMYAM

Başlığı mecazi olarak kullandım...

Yazar - Hüseyin Taşyakan
Okuma Süresi: 5 dk.
Hüseyin Taşyakan

Hüseyin Taşyakan

tasyakan66@gmail.com -
Takip EtGoogle News

SOSYAL YAMYAM

‘Yamyam’ kısmı itibariyle, başlıktaki ifadeyi elbetteki mecazi olarak kullanıyorum değerli okuyucular. Yoksa, sözlük anlamında insan eti yiyen, yabanıl vahşi (kimse) bu yazının mevzusu değil, zira ne biz onların yaşadığı coğrafyada bulunuyoruz, ne de onların bu coğrafyaya gelip böyle bir eyleme kalkışma şansı var. Gerçi şu anda bir çoğunuzun aklından, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda bizatihi Suudi Arabistan hükümeti ajanları tarafından düzenlenen bir suikast sonucu katledilip asit varillerinde yok edilen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın geçiyor olduğunu da tahmin etmiyor değilim. Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu yazının konusu her gün sosyal medyada büyük bir çoğunluğunuzun rastladığını düşündüğüm, itibar suikastçileri değerli okuyucular. Dolayısıyla daha başlığı okuduğu anda üzerine alınan kim varsa, bu yazıda mevzubahis olan özellikle kendileridir. Evet, bir çoğunuz sosyal medyada vakit geçirdiğiniz sırada bu tiplere mutlaka rastlıyorsunuzdur. Bu tipler ki; sırtlarını dayadıkları güç, kudret ve daha çok halihazırda muktedir olanlardan cesaret alarak, ‘nasılsa bana bir şey olmaz’ şımarıklığında ve o sırtlarını dayadıklarına yaranmak uğruna hergün sosyal medyada bulabildikleri her fırsatta sadece karşıt görüşte oldukları insanlara değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucularına kadar hakaret ve küfür etmekte bir beis görmemektedir. Sayfaları itibariyle bu tipleri biraz irdelediğinizde; bir tarafta takipçilerini özellikle din üzerinden sömürerek, kendilerini sözde ne kadar dindar, ahlak ve sonsuz bir inanç sahibi kullardan mış gibi göstermeye çalıştıkları paylaşımlarına şahit oluyorken, diğer tarafta özellikle siyasi düşünceleri kendileri gibi olmayanları her türlü iftira, küfür ve hakaret dolu ifadelerle nasıl itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını görürsünüz. Güya insani değerlere sahip olduklarına dair mavallar anlatan, ancak söylem ve davranışları itibariyle nefretten beslendiklerini açık eden bu güruhtan ne zaman bahsediyor olsam; aklıma Albert Einstein’ın “Tanrı'ya inanan insan olmak kolay. Asıl zorluk, Tanrı'nın inanacağı insan olmakta.” cümlesi gelir sevgili okuyucular. Dolayısıyla bu güruhun; insanlara güya sevgi, ahlak, hak hukuk çiğnemeyen ve adaletli olmak üzerine nutuklar atmakla beraber, sırf kendi cenahlarından olmadığı için suçsuz, günahsız insanlara yaftaladıkları iftraların, ettikleri hakaret ve küfürlerin hesabını verebilecekleri bir vicdanları olup olmadığını da düşünmüyor değilim. Bir çok okuyucumuz sosyal medyadan mutlaka şahit olmuştur ki; bunların en belirgin duruşları, kendi düşüncelerine yakın isimlerin özelikle cemaat ve tarikatlarla yakın ilişkilerde bulunmanın ötesinde, bu ilişkilerinden doğan dürtü ile ülkenin kurucu iradesini hedef alan ağza alınmayacak kadar çirkin sözleri kullanması için zerre kadar ses çıkarmadıkları gibi, meramını salyalar dökerek anlatan o saldırganlığa karşı olağanüstü derecede kucaklayıcı olmalarıdır. Bunun en büyük örneğine; yakın tarihimizde Fethullahçı çete marifetiyle vatanperver insanlar zindanlara kapatılırken, hapiste çürütülüp bazılarının ölümüne sebep olunuyorken ‘muhterem hoca efendi’ nidalarını nasıl alkışladıklarında ve yine sosyal medyadan fethullahçı çete mağdurlarını hedef aldıkları linç girişimlerinde hep birlikte şahit olmuştuk. Bugüne kadar kaleme aldığım hiçbir yazımda mevzuyu şahsileştirme eğilimi göstermemiştim değerli okuyucular, ancak hoş görünüze sığınarak bu yazıyı yıllar öncesinde de olduğu gibi, geçtiğimiz günlerde yazıp söylediklerimden ötürü sosyal medyadaki büyük ihtimalle fake adresli sayfalarından özelime attığı rezil bir ırkçılık anlayışıyla dolu taciz mesajlarıyla aklı sıra beni tedirgin edebileceğini zanneden kıt akıllılara, yine yıllar öncesinde verdiğim cevabı tekrarlayarak tamamlamak istiyorum. “Bana parmak sallamadan önce iki defa düşünecek ve o saldırgan dilinle hedef almadan önce ağzını çalkalayacaksın! Benim geçmişimde; 80 ihtilalini yapanların 82 referandumunda ve okyanus ötesindeki terörist başının CIA’in de katkısıyla birlikte tertiplediği 2010 referandumunda kullandığım 'HAYIR' tercihinin gururu var!! Beni bu ülkeyi gerçekten sevdiğine inandırman için bana çamur atmak yerine, bu minvalde kendi geçmişinden temiz bir sayfa göstereceksinNOKTA

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.